Mahkemesi :Ankara 11. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :06.11.2014Numarası :2013/40-2014/478Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, yol yapımı sırasında davalının talimatına uygun olarak zarar gören tarla sahibinin açtığı dava sonucu ödenen teminatın davalıdan rücuen tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı husumet itirazında bulunmuş, ayrıca sorumlu tutulamayacaklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalının kesinleşen mahkeme ilâmında sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun kabul edilmiş olduğunun anlaşılmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davada, 30.03.2009 tarihli sözleşme kapsamında yol inşaatı sırasında başkasına ait tarladan malzeme alınması ve ceviz ağacına zarar verilmesi sonucu hüküm altına alınan tazminatın rücuen tahsili istenmektedir. Davacının yükümlülüğünde olan toprak tesfiye vb. işlerin yapımına ilişkin 30.03.2009 tarihli sözleşmenin 34. maddesinde, ariyet ocağı olarak M... ariyet ocağının kullanıldığı, kullanılacak diğer ocakların müteahhit tarafından temin edileceği, usulde esaslara aykırı hareketlerde bulunulması durumunda doğacak zararlardan idare sorumlu olmayıp, bütün sorumluluğun yükleniciye ait olacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin bu şartı imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın, 99. maddesi uyarınca mesuliyetten beraat şartı olup, davalının hile veya ağır kusurunun varlığı halinde batıl olacağı kabul edilmelidir. Eldeki davada, davalının 3. şahsa verilen malzeme alımına ilişkin zararda davalının ağır kusurunun varlığı kanıtlanmadığından davacının verdiği zarardan tümüyle sorumlu olması gerekir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.