Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5260 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6045 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ankara 13. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :24.06.2014Numarası :2013/275-2014/384Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ecrimisil ve alacak talebinden ibarettir. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince davacı yüklenici müvekkilinin davalı kooperatife ait bulunan inşaatın trafo binası, harici elektrik ve telefon tesisatı gibi işleri yaptığını, işin tesliminin geciktiğini ve işin hasarlı olduğunu bildirerek ecrimisil ve alacak talep etmiş, davalı taraf cevap vermediği gibi duruşmalara katılmamış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Yargılamanın başlangıcında davanın açıldığı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi dava dilekçesini davalının “............/Ankara” adresine tebliğe çıkarılmış ve tebligatın bila gelmesi üzerine davalı kooperatifin sicil adresi Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden sorulmuş, alınan cevabî yazıda davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğu kooperatifin sicil adresinin "....................../Ankara" olduğu ve tasfiye memurlarının adresinin "................. Ankara" olduğunun bildirildiği ve bunun üzerine davalı kooperatifin tasfiye memurlarının adresi olan ".............Ankara" adresine dava dilekçesi tebliğe çıkarılmış ve tebligatın bila ikmâl gelmesi üzerine de davalı kooperatifin sicil adresi olan “..........Ankara” adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak işin esasına girilmiş,bundan sonra tüm tebligatlar bu adrese TK'nın 35. maddesine göre yapılarak karar dahi bu adrese tebliğ edilerek temyiz incelemesine gönderilmiştir.Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığının tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.Öncelikle tasfiye halinde olan kooperatifin tasfiye memurlarınca temsil edileceği ve tüm tebligatların tasfiye memurlarına yapılması gerektiği bilinmelidir. Tasfiye memurlarının adresi Ticaret Sicil Memurluğu'nca “.............Ankara “ adresi olarak bildirilmesine rağmen tebligatın “......../Ankara” adresine yapılmış olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti” başlıklı 35. maddesi “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza mercine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır....”Bu maddeye karşılık gelen Yönetmeliğin 57. maddesi de “Muhataba veya adresinde bu Yönetmeliğin gösterdiği usullere göre onun yerine tebellüğ edebilecek birine tebligat yapılmasından veya 31 inci madde gereğince işlem yapılmasından sonra muhatap bu adresini değiştirirse, yeni adresini hemen tebliği yaptırmış olan kâza mercine bildirmek zorundadır. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler, bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kişi yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, adres araştırması yapılmasına gerek kalmaksızın ek-1'de yer alan (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adresin kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.Önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından ana statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır ......." şeklinde hükümler bulunmaktadır.Tebligat Kanunu'nun 35. ve Yönetmeliğin 57. maddelerine göre tebligat yapılabilmesi için, gerçek kişi muhatabın kendisine veya adresine kanunun ve yönetmeliğin gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması, muhatabın adresini değiştirmiş ve yeni adresini bildirmemiş olması, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin de tespit edilememiş olması ayrıca tüzel kişiler bakımından da madde de belirtilen resmî kayıtlardaki adreslerin esas alınması gerekir. Bu koşullardan biri eksikse sözü edilen maddelere göre tebligat yapılamaz.Somut olayda davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğu gözetilerek tasfiye memurlarının adresi olan “...........Ankara” adresine çıkarılan davetiyenin davalının adreste tanınmadığının belirlenmesi nedeniyle bila tebliğ iadesi, yani bu adreste tebligat yapılamaması üzerine yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemece yapılacak işlem, davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğunu göz önüne almak suretiyle tasfiye memurlarının adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat çıkarmak yerine tebligatın davalı kooperatifin sicil adresi olan “........../Ankara” adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması suretiyle Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkına aykırı davranılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.Mahkemece yapılması gereken iş, davalı kooperatife 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesince düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı kapsamında usulüne uygun savunma hakkı tanınarak delillerinin toplanıp değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.