Mahkemesi :İzmir 4. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :08.07.2014Numarası :2013/142-2014/238Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat İ..Y..E.. ile davalı vekili Avukat D..Ç.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, kusurlu imalâtın giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi gereğince tarafların talebi ile bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklı kalmak üzere hakim talep sonucundan daha azına karar verebilir ise de; tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğundan ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyecektir.Davacı dava dilekçesinde, kendilerinin Karşıyaka 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/66 Değişik iş ve İzmir 15. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/53 Değişik iş sayılı dosyalarında yaptırdığı delil tespitlerine dayanmak suretiyle, her iki raporda belirtilen hususlar gözönüne alınarak ve iki raporda aynı konudaki tespitler ayıklanarak oluşturulacak bilirkişi raporunda davalının imalât sırasındaki eksikler ve sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların giderilmesi için gerekli bedelin hesaplanacağını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ikinci tespit raporunda belirlenen giderim bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davacının yaptırdığı her iki delil tespiti raporunda çatıda yapılması gereken su yalıtım imalâtları, çinko işleri, çatı kapısı ve son kat daire boyaları ile ilgili kusurular belirlenmiştir. Sığınakta yapılması gereken imalâtlardan su yalıtım ve sıva tamir işleri, dilatasyonlarda su girmesini önlemek için yapılması gereken tamirat ve harpuştalarda yapılması gereken imalâtlardan kırık yerlerin yeniden tamir edilmesi ile ilgili eksik ve ayıp tespit edilmemiştir. Davacı sadece delil tespitlerindeki bulgulara dayandığından bu kalem ayıplarla ilgili davada talebi bulunmamaktadır.Öte yandan davacı iş sahibi Karşıyaka 5. Asliye Hukuk Mahkeme'sinin 2009/66 Değişik iş sayılı dosyasında yaptırdığı delil tespiti sonucunda düzenlenen 05.01.2010 tarihli rapor ile sonradan ortaya çıkan ayıpların varlığını öğrenmiştir. Öğrenme tarihinden itibaren makul süre olan 2010 yılı içerisinde ayıpların giderilmesi ile ilgili dava açması mümkün olmasına rağmen hemen dava açmayarak İzmir 15. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/253 Değişik iş sayılı dosyasında 23.12.2011 tarihinde yeniden delil tespiti talebinde bulunarak 11.04.2013 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 114. maddesi aracılığı ile 52. maddesi gereğince davacı davayı geç açmak suretiyle zararın giderim bedelinin artmasına neden olduğundan yüklenici dava tarihi itibariyle hesaplanacak miktarda giderim bedelinin tamamından sorumlu tutulamaz.Bu durumda mahkemece, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, 25.05.2014 tarihli raporlarının 9. sayfa “parasal değerlendirme” başlıklı bölümün 1 ve 2. bentlerindeki gizli ayıplar yönünden ayıbın öğrenilmesi tarihinden itibaren dava açılması için geçmesi gereken makul süre olduğu takdir edilen 2010 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre giderim bedeli hesaplattırılıp değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.