Mahkemesi :İstanbul/Anadolu 1. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :25.12.2014Numarası :2014/167-2014/508Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekilleri Avukat M..K..ve Avukat E..M.. ile davalı vekili Avukat E..Ş.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, sözleşme öncesi düzenlenen zemin raporlarının inşaat sırasında ortaya çıkan zemine uygun olmadığının anlaşılması üzerine öngörülemeyen ek masraflarla karşılaşılması sebebiyle eksik yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslahla arttırılan miktar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen 06.11.2008 tarih 2008/72 Esas, 2008/383 Karar sayılı ilk karar davalı iş sahibi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 10.06.2010 gün 2009/209 Esas, 2010/3337 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda yine davanın kabulüne dair verilen 28.06.2012 gün 2010/646 Esas, 2012/402 Karar sayılı 2. karar davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 17.02.2014 gün 2013/3824 Esas, 2014/1030 Karar sayılı ilamı ile ikinci kez eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur.Dairemizin her iki bozma ilâmında, davadaki talebin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun365/II. maddesindeki götürü bedelin uyarlanması niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Anılan yasa hükmü “Fakat evvelce tahmin olunamayan veya tahmin olunup da iki tarafça nazara alınmayan haller işin yapılmasına mani olur veya yapılmasını son derece işkal ederse hakim, haiz olduğu takdir hakkı dolayısı ile takarrür eden bedeli tezyit veya mukaveleyi fesheder” şeklindedir. Bu hükümle, ücretin götürü olarak kararlaştırıldığı sözleşmelerdeki ücretin değişmemesi kuralına bir istisna getirilmiştir. Dairemizin hükmüne uyulan her iki bozma ilâmında 818 sayılı BK'nın 365/II. maddesinin uygulanması ve götürü bedelin artırılmasının gerekip gerekmeyeceği hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gereğine işaret edilmiş ve nelerin irdelenmesi gerektiği açıklanmıştır. BK'nın 365/II. maddesi hükmünce bedelin artırılmasının gerekip gerekmediğini hakim takdir edeceğinden bilirkişi kurulu tarafından bozmada belirtilen hususlar saptandıktan sonra aradaki farkın uyarlama gerektiğine dair bilirkişi görüşü değerlendirmede dikkate alınmakla birlikte hakimi bağlamayacaktır. Sözleşmenin temelini oluşturulan konularda önceden öngörülemeyen veya öngörülmesine rağmen gerçekleşmeyeceğine inanılan önemli değişiklikler sonucu edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması halinde iyi niyet kurallarına dayanarak hakim tarafından sözleşme, değişen koşulara uyarlanabilir.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 09.05.1960 gün 21/9 ve 04.02.1959 gün 135/5 sayılı içtihadı birleştirme kararlarına göre yerel mahkemece bozmaya uyulmakla bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak teşkil eder. Bozma ilâmına uyan yerel mahkeme bozma kararı uyarınca inceleme ve araştırma yapmak zorundadır. Dairemizin az yukarıda tarih ile esas ve karar numaraları belirtilen her iki bozma ilâmı eksik incelemeye dayalı olarak yapıldığı ve mahkemece de bozmaya uyulduğuna göre, mahkeme bozma ilâmına uygun biçimde inceleme ve araştırma yapmak zorundadır.Oysa hükme dayanak bilirkişiler raporunda bu hususlar yeterince incelenmeden davada fazla imalât bedeli istenmiş gibi bedel farkı hesaplanmıştır. Bu haliyle rapor hükme dayanak alınamaz.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; itiraz edilen hakedişlerdeki fiyat farkı (sözleşmeye göre kazı yapılması için ödenecek bedel ile zeminin sözleşme sırasında verilen zemin raporlarına uygun olmadığının anlaşılması sebebiyle kazının bir bölümünün dinamit patlatılarak yapılmak zorunda kalınması sonucu hesaplanacak bedel arasındaki fark) hesaplattırılıp, bu farkın tüm götürü bedele kıyaslandığında tarafların önceden tahmin etmedikleri veya öngördükleri halde meydana gelmesine ihtimal vermedikleri olağanüstü şart niteliğinde olup uyarlama yapılarak sözleşmedeki götürü bedelin artırılmasının gerekip gerekmediği ile uyarlama gerekiyorsa bunun miktarı hususlarında yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 365/ II. maddesi hükmünün uygulanması gerekip gerekmediği mahkemece değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile davanın yazılı miktarda kısmen kabulü doğru olmamıştır.Öte yandan davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 492 sayılı Harçlar Yasası'nın 13/J maddesi gereğince harçtan muaftır. Bu halde davanın kısmen ya da tamamen iş sahibi Bakanlık aleyhine sonuçlanması halinde harçla sorumlu tutulmaması ve yüklenicinin dava açarken yatırdığı peşin nispi harç ile ıslah sebebiyle yatırdığı ikmâl harcının yatıran davacı yükleniciye iadesine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak hüküm fıkrasının 5. bendinde dava açma giderleri arasındaki peşin nispi harç ile ıslah harcının yargılama giderlerine dahil edilerek haklılık durumuna göre taraflar arasında paylaştırılmak suretiyle, davalı Bakanlığın harçtan sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırı görülmüştür.Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.