Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5113 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5099 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ankara 1. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :28.01.2014Numarası :2007/395-2014/46Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, asıl dava yüklenici tarafından taşeron aleyhine, birleşen dava ise taşeron tarafından üçüncü kişi hamil aleyhine açılmıştır.Asıl davada davacı yüklenici, iş bedeli olarak taşerona ödediği iki adet çekten, birleşen davada ise davacı taşeron, sözleşme nedeni ile teminat olarak yükleniciye verilen ve yüklenici tarafından davalı 3. kişiye ciro edilen çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece asıl davada davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Ankara 7. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3812 Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı Şekerbank Yıldızevler Şubesi'ne ait 20.01.2007 keşide tarihli 85.330,33 TL bedelli çekin 496,71 TL'lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, birleşen davada ise davalının kötüniyeti ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, karar davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından birleşen dosya yönünden temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 599. maddesi hükmü gereğince, senetlerin keşidecisi, ilk hamil ile kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan ve sözleşme ilişkilerine dayanan def'ileri senetlerin haklı (meşru) hamiline karşı ileri süremez. Ancak, borçlu keşideci tarafından, davalı hamilin senetleri iktisap ederken tamamen ya da kısmen bedelsiz olduklarını bile bile borçlu keşidecinin zararına hareket etmiş olduğunun yasal delillerle kanıtlanmış olması durumunda; davalı haklı hamil sayılamaz ve dolayısıyla borçlu keşideci senet hamiline karşı iş bu senetlerden ötürü sorumlu tutulamaz. Somut olayda, dava konusu çekin teminat çeki olduğu ve bedelsiz olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Çek, birleşen dosyanın davacısı taşeron şirket tarafından düzenlenip asıl davanın davacısı yüklenici şirkete verilmiş, bu şirket tarafından birleşen davanın davalısı M.. Ç..’na ciro edilmiş, bu kişi tarafından da icra takibine konulmuştur. Birleşen dosya davacısı tarafından dosyaya sunulan belgelere göre birleşen dosya davalısı M.. Ç.., yüklenici müflis şirketin vekilinin yanında sigortalı olarak çalışan kişidir. Birleşen dosya davalısı tarafından dava konusu çekin cirosunda belirtilen adres ile birleşen dosya davalısına mahkemece gönderilen tebligatların tebliğ edildiği adres de müflis şirketin vekilinin ve birleşen dosya davalısının çalıştığı iş yeri adresidir. Bu durumda asıl dosya davacısı şirketle birleşen dosya davalısı M.. Ç.. arasında bağlantı bulunduğu, birleşen dosya davalısı M.. Ç..’nun bedelsiz olan dava konusu teminat çekini birleşen dosya davacısının zararına kötüniyetli iktisap ettiğinin kanıtlandığı kabul edilerek birleşen dava yönünden davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle birleşen dosya davacısının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın temyiz eden birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.