Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5091 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1242 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Bursa 1. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :21.10.2014Numarası :2013/342-2014/433Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekili aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte taraflar arasında davalının yöneticisi olduğu A... Sitesi'nin istinat duvarının yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu sabittir. Mahkemece 18.06.2013 tarihli davalı şirketin davacı yöneticiliğe hitaben yazdığı dilekçeye istinaden, iş bedelinin maliyetinin yarısı olan 5.000,00 TL olduğu konusunda mutabakat sağlandığı ve davalının dilekçeyle 5.000,00 TL'yi ödemeyi üstlendiği kabul edilmiş ise de söz konusu dilekçede davacı tarafça perde beton yapılması maliyetinin yarısının ödenmesi talep edilmiş olup, davalı site yöneticisinin dilekçe altında dilekçeyi elden aldığına dair beyan ve imzası mevcuttur. Bunun dışında bedeli kabul ettiğine dair beyanı bulunmamaktadır. Bu halde taraflar arasında bedelde anlaşma bulunmadığından iş bedelinin 6098 sayılı TBK'nın 481. maddesi gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre saptanması gerekir. Yapılan keşif sonrası inşaat mühendisi bilirkişi H..S..düzenlediği 22.09.2014 tarihli raporunda gerçekleştirilen imalât bedelinin işin yapıldığı 2013 yılı (dava tarihi) itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre KDV dahil 9.688,30 TL olduğunu belirtmiştir.Bu durumda mahkemece davacı yanca davalı yöneticiliğe verilen 18.06.2013 tarihli dilekçeyle imalât bedelinin yarısının iş bedeli olarak ödenmesi talep edilerek akdî ilişkinin bu şekilde kurulduğu kabul edildiği ve bilirkişi raporunda işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre KDV dahil bedel belirlendiğinden davanın 9.688,30 TL'nin yarısı olan 4.844,15 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi ve bu halde alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda saptanmış olacağından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinden durulmadan yanlış değerlendirme sonucu davanın aynen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.