Mahkemesi :İstanbul/Anadolu 14. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :13.02.2014Numarası :2013/42-2014/54Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat F..E..Y.. ile davalı vekili Avukat B..K.. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Davacı yüklenici tarafından açılan davada 30.03.2007 tarihinde imzalanan 2 adet uydu iletişim hizmetleri sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle fesih tarihine kadar verilen servis hizmet bedeli ile frekans tahsis bedeli, gümrükleme masrafı, kullanım bedeli, cezai şart ve kâr kaybı talep edilmiş, mahkemece davacının ıslah talebi gözetilerek ve davalının sözleşmeyi fesihte tamamen haksız olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Taraflar arasında akdedilen 30.03.2007 tarihli 2 adet sözleşmeyle davacı yüklenici davalı şirketin Ankara'daki merkez adresine ve Kazakistan'da bulunan şantiyesine uydu iletişim sistemi kurulması ve düzenli olarak her ay servis sağlayıcı hizmet verilmesi işini üstlenmiş, işin devamı sırasında 05.10.2007 tarihinde Türk Telekomünikasyon Kurumu yetkilileri davalı iş sahibi adresine gelerek davacının telekomünikasyon ruhsatının 09.09.2007 tarihinden itibaren iptâl edildiğini bildirmek suretiyle iş sahibi adresindeki uydu telekomünikasyon hizmeti veren cihazları kapatıp gayri faal hale getirmişler, hizmetin sürdürülmesinin 406 sayılı Telsiz Telgraf Kanunu'na muhalet suçunu oluşturacağı uyarısında bulunmuşlardır. Telekomünikasyon kurumunun bu işlemini müteakip davalı şirket 16.12.2007 tarihli ihtarnameyi keşide etmek suretiyle davacı ile akdettiği sözleşmeleri feshettiğini bildirmiştir. Davacı tarafından işbu dava kapsamında ileri sürülen taleplerin bir kısmı sözleşmenin feshinde davalının haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Sözleşmelere dayanarak davalının şirket binasına kurulan cihazlar kapatılmak ve gayri faal hale getirilmek suretiyle mühürlendiğinden ve cezai işlem uygulanacağı yönünde davalıya uyarıda bulunulduğundan davalı şirketin sözleşmeleri fesihte tamamen haksız olduğunun kabulü doğru değildir. Davacı yüklenicinin 09.09.2007 tarihinden itibaren ruhsatının iptâl edilmesinin nedeni lisans ücretinin geç yatırılmış olmasıdır. Yukarıda sözü edilen sözleşmelerle uydu iletişim hizmetleri sunmayı üstlenen yüklenicinin lisans ücretini geç yatırmış olması nedeniyle telekomünikasyon ruhsatının 09.09.2007 tarihinden itibaren iptâl edilmesinde kusursuz olduğu söylenemez. Bu itibarla sözleşmelerin feshinde davalı tamamen kusurlu olmayıp, fesihte tarfların ortak kusurlu olduklarının kabulü gerekmektedir. Zira davalı yanın, davacının ruhsatının iptâlini öğrendiği tarih olan 05.10.2007 tarihi ile lisanslama protokolünü B..Uydu İletişim Hizmetleri Ltd.Şti. ile akdetmiş olması davalıya sağlanan hizmetin aynı şartlarda devam etmesini amaçladığından tarafların ortak kusuruyla sözleşmelerin sonlandırıldığı kabul edilerek davacının her iki sözleşmenin 12. maddesine dayanarak cezai şart talebinde bulunamayacağı nazara alınarak 12 aylık servis bedeli karşılığı 92.448 $ cezai şart isteminin reddine karar verilmesi gerekirken davalı sözleşmenin feshinde tamamen kusurlu kabul edilerek cezai şarta hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davacı cezai şart isteminin yanı sıra frekans tahsis bedeli, söküm bedeli, nakliye bedeli, gümrükleme bedeli ve servis hizmet bedeli ile cihazların 5 aylık kullanım bedelinin de tahsilini talep ettiğinden davacının bu talepleriyle ilgili olarak sözleşmenin feshinde tarafların ortak kusurlu oldukları kabul edilmek suretiyle değerlendirme yapılarak sonuca varılması gerekirken, bu taleplerin de kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı uhdesinde bulunan ve Ankara işi ile ilgili olarak alınmış olan 9.221 $ tutarındaki teminatın mahsubu yoluna gidilmemiş olması da kabul şekli açısından doğru görülmemiştir. Karar açıklanan tüm bu nedenlerle davalı yararına bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.