Davacı F.. İ.. ile davalı A.. M.. arasındaki davadan dolayı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.03.2014 gün ve 2014/9-2014/190 sayılı hükmü onayan Dairemizin 22.09.2014 gün ve 2014/3198-2014/5370 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:-- K A R A R -Davada, P18-P9 Ana İletim Hatları arası (02200 mm) Bağlantı Hattı, çelik boru döşemesi ve çelik köprü yapılması konulu sözleşmeye esas projenin revize edilerek 1406 metrelik kısmında derinliklerin önemli ölçüde değiştiği, zemininin batak, balçık vs. olması sonucu derinliklerin artması kazının şevli yapılması nedeniyle kazı fiyatının yeniden tespit edilmesi istemlerinin davalı tarafça kabul edilmediği, kesin hakedişin ihtirazi kayıtla imzalandığı, yaptırılan tespitte alacaklarının saptandığını belirterek şimdilik kaydıyla 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi istenmiş, 12.04.2012 tarihinde harcı ödenmek suretiyle dava değeri 738.087,55 TL arttırılarak 748.087,55 TL olarak ıslah edilmiştir.Davalı cevabında, işin yapımı sırasında belli aşamalarda arazi ve zemin etüdleri gerekmesi, imar ve güzergah değişikliklerinin muhtemel olması nedeniyle, uygulama projesi yapılamayan yerlerde her bir kalem için fiyat teklifi almak suretiyle ihale yapıldığını, iş artışlarının da teklif birim fiyatlarıyla ödendiğini, ayrıca bedel istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 748.087,55 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu defa davalı vekilinin karar düzeltme istemiyle dosya yeniden incelenmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 23.11.2009 tarihli sözleşmede, birim fiyatlar üzerinden 2.947.400,83 TL bedelle akdedildiği, 7. maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin eklerden olup öncelik sırasının bu şartname olduğu, 18.3. maddesinde, sözleşme bedelinin %20'sine kadar iş artışı yapılabileceği, 24. madde de ise, “sözleşme imzalandıktan sonra sözleşme bedelinin aşılmaması ve idare ile karşılıklı olarak anlaşması kaydıyla aşağıda belirtilen hususlarda sözleşmede değişiklik yapılabileceği”, 29. maddesinde, sözleşmede bulunmayan işlere ait birim fiyat tespitinin YİGŞ'nin 22. maddesine göre hesaplanacağı hükümlerine yer verilmiştir. YİGŞ'nin 22 ve 23. maddelerinde yeni birim fiyatının tespit yöntemi açıklanmıştır. Buna göre tarafların yeni birim fiyat tespitinde anlaşamamaları halinde anlaşmazlık tutanağı düzenlenerek Bayındırlık Kurulu'na intikal ettirileceği, kurulun tespit edileceği fiyatın iki tarafça kabulünün zorunlu olduğu belirtilmiştir. Davada tarafların fiyat konusunda anlaşamadıkları, yaptırılan tespite dayanılarak mahkemece saptanması istenmiş ise de davalı savunmasında yeni fiyatların taraflarca belirlenerek hakedişe dahil edilmek suretiyle ödeme yapıldığını bildirmiş, hükme dayanak raporda bu savunma yönünde inceleme yapılmadan tespit raporu esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Oysa tespit raporunda da mahkemece alınan raporda da az yukarda değinildiği biçimde sözleşme ve eki YİGŞ'nin 22 ve 23. maddelerine uygun fiyat analizleri gözetilerek yeni fiyat hesabı yapılmadığı gibi, hakedişlerde tarafların anlaştıkları yeni fiyatlar konusunda açıklamada bulunmamaktadır. Bu haliyle yeterince incelemenin varlığından sözedilemeyeceğinden rapor hükme esas alınamaz.O halde mahkemece yapılması gereken iş, yeniden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi heyetiyle gerektiğinde mahallinde keşif de yapılmak suretiyle proje değişikliği sonucu ilave iş yapılması nedeniyle ilave iş fiyatının YİGŞ'nin 22 ve 23. maddelerinde açıklanan yönteme uygun hesaplatmak, var ise davalı savunmasında sözüedilen yeni fiyat anlaşma tutanakları da incelenerek hakedişe giren fiyat ve ödemeleri tespit ederek davacının alacağından mahsup etmek, tarafların itirazları olduğunda cevaplandırılmak için ek rapor almak, Yargıtay denetimine elverişli biçimde hesaplama yaptırılarak sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla hükme varılması doğru olmadığı gibi davada tespitte saptanan 743.459,69 TL'den şimdilik kaydıyla 10.000,00 TL'sinin tahsiline karar verilmesi istenmiş olduğu gözetilmeden ıslahta istenilen 748.087,55 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi de HMK'nın 26. madde hükmüne aykırı olmuştur. Açıklanan bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onanmış olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 22.09.2014 gün ve 2014/3198 Esas, 2014/5370 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 22.09.2014 gün ve 2014/3198 Esas, 2014/5370 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.