Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5014 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2259 - Esas Yıl 2009





Mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla, temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 07.08.2000 tarihli inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Asıl davayı açan arsa sahipleri, 9 adet bağımsız bölüm için kira, eksik ve kusurlu işlerin bedelini talep ve dava etmişler, mahkemece dava kısmen kabul edilmiştir. Yüklenicinin açtığı birleşen davada, sözleşme dışı işlerin bedeli ile tapunun geç devri nedeniyle tazminat istenmiş, bu talep de reddedilmiştir. Birleşen davaya karşı arsa sahiplerince açılan davada ise, ilk davada istenmeyen eksik işlerin tutarı talep edilmiş, dava kısmen kabul edilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun ge-rektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan sözleşmede, inşaatın sözleşme tarihinden itibaren 24 ayda teslim edileceği, bu sürede tamamlanmadığı takdirde 2 aylık ek süre verileceği, bu süre sonunda da tamamlanmaz ise, işin davacı namına yaptırılıp akdin feshedileceği kabul edilmiştir. Yine aynı maddede iklim şartlarının da sürede dikkate alınacağı belirtilmiştir. Sözleşmedeki 2 aylık ek süre sözleşmenin feshedilemeyecegi bir dönem için konulmuş olup, bu süre sonunda arsa sahiplerinin akdin ifasını veya akdin feshini istemeleri mümkün olup, gecikme süresinin dört ay ile sınırlı olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, davalı yüklenici 3 aylık yapı denetim şirketleri ile ilgili yasanın iptali sebebiyle ve 8 ay da çalışılamayan dönem olmak üzere 11 aylık gecikmeden ötürü kusurlu bulunmadığından, bu sürenin teslim süresine eklenmesi ile bulunan 07.07.2003 tarihinden itibaren gecikme tazminatına hükmedilmelidir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak 4 ayla sınırlı gecikme tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle arsa sahipleri yararına bozulması gerekmiştir. 3-Birleşen davada yüklenici şirketin sair temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece ekstra işler bedelinin reddine karar verilmişse de, bu imalatın yasal hale getirilmesi için davacının ayrı bir dava açtığı görülmektedir. Yasal hale getirildiği takdirde, faydalı ve zorunlu ise arsa sahiplerinin bedellerini ödemeleri gerekeceğinden, mahkemece yükleniciye mehil verilerek ve gerektiğinde bu konuda açılan davanın sonucu da beklenerek yasal hale getirildiği takdirde, arsa sahiplerine ait dairelerdeki ekstra işler bedeline hükmedilmelidir. Bu nedenle de karar yüklenici yararına bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün asıl davanın davacıları H.Hüseyin ve arkadaşları, 3. bent gereğince ise birleşen davanın davacısı yüklenici şirket yararına (BOZULMASINA), ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 02.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.