Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5006 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1755 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :25.11.2014Numarası :2014/107-2014/612Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat O..Ş.. geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının davalı tarafça sözleşmeye uygun sürede ve ihtara rağmen ödenmemesi nedeniyle alacağını dava dışı bankaya temlik eden davacının kullandığı banka kredisi için ödediği faiz bedelinin tahsili istemiyle açılmış mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında; davalı Belediye'nin Tahtakale Parkı ve Ek Hizmet Binası İnşaatı İşi'nin yapımı için 03.04.2008 tarihinde sözleşme yapıldığı yüklenici davacının işi yaparak davalı iş sahibine teslim ettiği, davacının hak ettiği iş bedelinin 625.000,00 TL tutarındaki kısmının 01.09.2008 tarih ve ..... yevmiye numaralı temlikname ile dava dışı V..B.. Ü.. Şubesine temlik edildiği; ancak, temlikname karşılığı temlik alacaklısı bankadan almış olduğu kredi sebebiyle temlik edilen alacağın davalı yanca, bankaya ödenmemesi sebebiyle faiz ödemesinde bulunulduğu ileri sürülerek; 120.731,59 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir.01.09.2008 tarihli temliknamenin kapsamı ve temliknamede gösterilen alacak miktarı, yanlar arasında çekişmeli değildir.Mahkemece sözleşme ve ekleri temlikname, kredi sözleşmesi ve diğer belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp alınan rapora göre davacının kullandığı 500.000,00 TL kredi için ödenen faizin 126.008,12 TL olduğu saptanarak taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne 120.731,59 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizce ....” Somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 168. maddesi hükmü gereğince, bir alacağın temliki, temlik edenin şahsına özgü olanlar dışındaki önceki haklarını ve diğer ek haklarını da kapsar. Bu yasal nedenle, temlik edilen alacak, temlik edilene, temlik eden ne durumdaysa, o durumu ile ve bu kapsamda üstünlük ve sakatlıkları ile birlikte bir bütün halinde geçer. Devredilen alacak, bir mal varlığından başka bir mal varlığına geçer; ancak, kendi varlığını da olduğu gibi korur. 818 sayılı Yasa’nın 168/son maddesi hükmü uyarınca da, temlik edilen alacağın birikmiş temerrüt faizleri dahi, alacakla birlikte temlik alana temlik edilmiş sayılır.Temlik konusu 625.000,00 TL alacak dava dışı Vakıflar Bankası’nın mal varlığına intikâl etmiş olduğundan, temlik eden borçlu belediye tarafından temlik alacaklısına temlike konu alacağın ödenmemesi durumunda borçlu temerrüdüne düşen belediyeden bankanın temerrüt faizi isteyebilme hakkı bulunmaktadır. Temlik konusu alacağın, temlik alacaklısına geç ödenmesi sebebiyle, davacının bankaya ödemiş olduğu kredi faizinden kaynaklanan zarar arasında illiyet bağı bulunmamaktadır. Açıklanan bu sebeplerle, davanın reddi gerekirken; hukuksal olmayan gerekçelerle mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....” gerekçesiyle bozulmuştur.Davacı şirket bozma üzerine dava dışı bankaya temlik edilen alacağın 127.268,20 TL'sini Üsküdar ...... Noterliği'nin 14.05.2014 tarih ........ yevmiye nolu temliknamesiyle bankadan temlik alıp aktif dava ehliyetini kazanarak dosyaya ibraz etmiş ise de “temlik konusu alacağın temlik alacaklısına geç ödenmesi nedeniyle davacının bankaya ödediği kredi faizinden kaynaklanan zarar oranında illiyet bağı bulunmadığı” gerekçesiyle temlike rağmen dava mahkemece reddedilmiştir.HMK'nın 114/d maddesine göre davada sıfat, taraf ve dava ehliyeti (Tasarruf yetkisi) dava şartlarından olup mahkemece davanın her aşamasında re'sen gözetilir.HMK 115. maddesi hükmüne göre:..... (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.Bozma ilâmında davacının temlik ettiği alacağa bağlı sayılan faiz alacağı yönünden illiyet bağı kalmadığı temlikle dava konusu istemin dava dışı bankaya geçtiğinden bahsedilmiş ise de bozmadan sonra davacı dava konusu miktar kadar alacağı temlik aldığını gösterir yazılı belgeyi vermekle dava şartı noksanlığı tamamlanmış ve davacı taraf sıfatı kazanmıştır.Özellikle usul ekonomisinin gözönünde tutulması yeniden bir dava açılmasına sebebiyet verilmemesi ve HMK'nın 115/3 maddesi hükmü karşısında artık davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken taraf sıfatı kazanıldığı gözetilmeden usulden red kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.