Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli ve alacak talebine ilişkin olup mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacı davasında, davalı şirkete ait binanın alüminyum doğrama, kompozit levha ve dış cephe giydirme imalât ve montajı işleri yaptıklarını, işin devamı sırasında davalının talebi ile aynı binanın girişine fotoselli giriş ve giriş rüzgarlığı ile bazı ilave imalâtlar yaptıklarını, bu işler karşılığında davalı şirkete 266847 ve 266903 sıra nolu faturaları kestiklerini, bu faturalardan 266847 sıra nolu faturadan bakiye kalan 9.813,23 TL'lik kısmı için ... 25. İcra Müdürlüğü’nün 2011/12260 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe konu bedelin 6.200,00 TL'sini ve ferilerini ödediğini ancak kalan 3.613,23 TL'lik kısım için itiraz da bulunduğunu belirterek itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini istemiş, eldeki dava ile birleşen davasında 266903 sıra nolu faturanın davalıya tebliğine rağmen kendilerine iade edildiğini ve yapılan işlerin ayıplı olduğunu bildirerek düzeltme talep edildiğini, ayıp ihbarlarının geçersiz olduğunu bildirerek ikinci faturaya ilişkin olarak toplam 50.196,07 TL'nin fatura tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı asıl ve birleşen davaya verdiği cevabında sözleşme bedelinin 90.000,00 TL + KDV olmak üzere toplam 106.200,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeye göre 266847 seri numaralı 26.07.2011 tarihli fatura ile 109.813,03 TL talep ettiğini, bu faturanın 106.200,00 TL kısmının 100.000,00 TL’sinin değişik tarihlerde ödendiğini, bakiye 6.200,00 TL kaldığını, ancak davacının 3.613,23 TL fazla ödeme almak amacı ile icra takibine giriştiğini, bakiye 6.200,00 TL'nin davacının sözleşme kapsamında imâl ettiği giriş rüzgarlığındaki ayıbı gidereceği veya sökerek geri alacağı taahhüdü nedeniyle takipten sonra ödendiğini, ancak ayıbın giderilmediğini, davacının kestiği 266903 seri numaralı ve 50.196,07 TL bedelli faturanın sözleşme gereğince yapılması gereken imalâtlar ile ilgili mükerrer olarak düzenlendiğini bu nedenle 05.01.2012 tarihli ihtarname ile itiraz edildiğini belirterek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davacının sözleşme kapsamında ve dışında yaptığı tüm imalât bedelinin 132.596,60 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafça toplam 106.200,00 TL ödendiği gerekçesi ile asıl davanın 3.613,23 TL, birleşen davanında 22.783,37 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından taraflar arasında 29.12.2011 tarihli sözleşmenin düzenlendiği bu sözleşmede yapılacak imalâtların sayılıp toplam bedelin KDV hariç 90.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, davacının 26.07.2011 tarihli 266847 nolu 109.813,03 TL bedelli ve 26.12.2011 tarihli 266930 nolu 50.196,07 TL’lik faturaları düzenlediği, asıl davada 26.07.2011 tarihli 109.813,03 TL’lik faturayı dayanak göstererek 9.813,23 TL alacak üzerinden icra takibine geçtiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilâf düzenlenen faturalarda talep edilen bedellerin mükerrer olarak talep edilip edilmediği, davacının sözleşme kapsamı dışında kalan imalât yapıp yapmadığı konusundadır. Yargılama sırasında mahkemece inşaat mühendisi bilirkişiden alınan raporda -A- bendinde sözleşmeye göre giriş rüzgarlığı kapısının sözleşme fiyatının 35.600,00 TL olduğu açıklandıktan sonra -B- bendinde bir takım imalâtların sözleşme dışı olduğu belirtilerek bedel belirlenmiş, ancak bedellerinin neye göre belirlendiği açıklanmadığı gibi bunların sözleşme kapsamına dahil imalâtlar içerisinde kabul edilip edilmeyeceği denetime açık olarak açıklanmamıştır. Yine mahkemece hükme esas alınan ve mali müşavir tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporunda ise üç seçeneğe göre ayrı ayrı sonuç bildirilmiş mahkemece, ikinci faturanın mükerrer olarak düzenlendiğinin kabulü halinde belirlenen seçeneğe göre hüküm kurulmuştur. Bu durumda denetime açık olmayan rapor ile konusunda uzman olmayan bilirkişi raporları esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken iş konusunda uzman yeni bir bilirkişi ile gerektiğinde mahallinde keşifte yapılmak suretiyle sözleşmede tanımlanan tüm imalâtların yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, bunların kapsamı dışında kalan imalâtlar varsa her birinin tek tek açıklanması değerlerinin yapıldığı yıl piyasa fiyatlarına göre belirlenip ödemelerin mahsubu ile her iki dosya yönünden sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.Açıklanan bu gerekçe ile eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.