Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış alacak davasıdır. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı yüklenici vekili müvekkilinin, davalıya ait ... ili ... Mahallesi ... .... Caddesindeki arsası üzerinde bir adet dükkan inşası, diğer bir dükkanın onarımı ve iki adet dükkanda dış çevre düzenlemesi hususunda davalıyla anlaştıklarını, işin yapılıp teslim edilmesine rağmen sözleşme bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik ....052,00 TL alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı; akdi ilişkiyi reddederek, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığını, HUMK'nın 288. maddesine göre, akdi ilişkinin, talep miktarına göre, yazılı belgeyle isbatı gerektiğini bildirip davanın reddini istemiştir. Davacı iş bedelini talep etmiş, davalı ise akdî ilişkiyi inkâr etmiştir. Akdî ilişkinin kurulduğunu ispat külfeti davacı yüklenicidedir. Bir başka deyişle davacı yüklenici eser meydana getirdiğini ve iş bedelini hakettiğini usulüne uygun yasal delillerle kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Türk Medeni Kanunu'nun .... maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda davacı, davalı ile eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunu iddia etmekte, davalı ise davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin kurulmadığını savunmaktadır. O halde, davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf, davalıya ait evin dükkanların inşa tamirat ve tadilat işini üstlenerek yaptığını ve bedelin ödenmediğini iddia etmekte olduğundan iddiasını, müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı HMK'nın 200. maddesi hükmü gereği senetle ispat etmek zorundadır. Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğunu ispat açısından aynı Kanun'un 200/.... maddesi gereğince tanık dinlenmesine karşı tarafın açık muvafakatı da bulunmadığından tanık deliline dayanılamaz. Davacı yemin teklifinden de imzalı beyanıyla vazgeçtiğine göre, davacı ile davalı arasındaki akdî ilişkinin varlığı usulünce kanıtlanamamış olup davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken yanlış hukuki değerlendirmeler sonucu HMK'nın 200. maddesi hükmüne aykırı olarak dinlenen tanıkların beyanlarına itibar edilmek suretiyle akdî ilişkinin kurulduğu kabul edilerek, davacı ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davanın reddine karar vermek gerekirken davalının sorumluluğuna hükmetmek doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.