Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4803 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 703 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ankara 22. Asliye Hukuk MahkemesiTarihi :23.09.2014Numarası :2013/322-2014/432Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise, mahsup niteliğinde olup, dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından bahisle reddine dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve karşı davalının tüm, davalı ve karşı davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki ilişki, kurulduğu 15.02.2013 tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK: 470). Yüklenicinin borcu sözleşmeye ve fen ve tekniğine uygun şekilde ve zamanında işi teslim, iş sahibinin borcu ise, iş bedelinin ödenmesidir (TBK. 471 ve TBK. 479). Diğer taraftan sözleşmenin serbestliği ilkesi çerçevesinde kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olmamak koşuluyla serbestçe kararlaştırma yapılabilir ve ahde vefa (sözleşmeye bağlılık) ilkesi uyarınca da taraflar sözleşme hükümlerine uymak zorundadırlar. Öte yandan taraflarca imzalanan sözleşmenin 16. maddesine dayanılarak hem 15.000,00 TL cezai şart ayrıca ifaya ekli gecikme tazminatı istenmiştir. Oysa öngörülen 15.000,00 TL'lik ceza, seçimlik ceza niteliğinde olup, TBK'nın 179/1. maddesi uyarınca, akdin ifasının istenilmesi durumunda aksine bir hüküm bulunmadığı taktirde bu ceza istenemez. Davacı eksik ve ayıplı iş bedeli istediğine göre ve sözleşmede de ayrıca seçimlik cezanın ödeneceğine dair hüküm bulunmadığından davacının bu isteminin de reddine karar verilmesi gerekir. Öte yandan davalı-karşı davacı yüklenici iş bedelinin tahsili için dava açtığına göre her bir dava için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken mahsupla karşı davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, asıl davada 1.399,38 TL yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davada ise 4.000,00 TL'nin kabulüne, karar vermekten ibarettir. Kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-k.davalıdan, aşağıda yazılı 71,40 TL bakiye Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.