Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4711 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4698 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin husumet yokluğu nedeniyle sübuta ermeyen davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalılar .... ile ....dava tarihinde site yönetimini temsil etmedikleri ve şahsi sorumlulukları bulunmadığından husumetten reddi kararının yerinde olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, def'i değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. (Kuru, Baki - Arslan, Ramazan - Yılmaz, Ejder: a.g.e., s. 231-232; Üstündağ, Saim; Medeni Yargılama Hukuku, ... Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s. 307) Nitekim; Dairemizin 03.03.2015 Tarih ve 2015/821-1121 Esas ve Karar sayılı ilâmı ile yine Dairemizin 17.02.2015 Tarih ve 2015/166-777 Esas ve Karar sayılı ilâmında da bu kurallara işaret edilmiştir.Öte yandan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 34. maddesi gereğince, sekiz ve daha fazla bölümü olan ana taşınmaza yönetici atanması zorunludur. Aynı Yasa'nın 38. maddesinde yöneticinin, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu bulunduğu düzenlenmiştir. Yine sözü edilen Yasa'nın 35. maddesinde ise yöneticinin görevleri sayılmıştır. Yönetici, yasadan ve yönetim planından kaynaklanan yetkisine dayanarak üçüncü kişilerle borç ve alacak ilişkisi doğuracak sözleşmeler yapabilir. Bu tür sözleşmeler, kat maliklerinin adına ve hesabına hukuksal sonuç doğurur.Davacı yüklenici ile davalı .... Yönetimi arasındaki 22.08.2013 tarihli eser sözleşmesi ilişkisi inkar edilmemiş olup; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere sözleşme ilişkisi kurulmuştur. Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre site yönetimine takip yöneltilmesi ve dava açılması olanaklıdır. Mahkemece davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, gerekçe olarak da ....yöneltilen takip ile davacının seçimlik hakkını bu yönden kullanarak tüketmesi nedeniyle yönetim aleyhine takip yapamayacağı şeklinde gösterilmiştir. Oysa davacı yüklenici, ....aleyhine başlattığı icra takibine itiraz üzerine, itirazın kaldırılması için İcra Hukuk Mahkemesi'ne açmış olduğu davanın reddinden sonra bu kez site yönetimi aleyhine takip başlatmış, itiraz üzerine de eldeki davayı açmıştır. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı olarak yönetim adına gerçek kişileri hasım olarak göstermiş ise de; davanın davalı site yönetimine yöneltildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, dava dilekçesinden dava tarihindeki yöneticinin ... olduğu, diğer gerçek kişilerin ise sözleşme tarihindeki yönetici ve yardımcısı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ... ile .... husumet yöneltilemez ise de; site yönetimini temsilen.... için açılan davada ise işin esasına girilip, toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve .. yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.