Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davalılardan O...'.. Ldt.Şti. yüklenici olup kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle kendisine isabet eden bağımsız bölümlerin mülkiyetine hak kazanabilmesi arsa sahibine ait bağımsız bölümleri yapıp teslim etmesine bağlıdır. Yükleniciden bağımsız bölüm satın alan diğer davalılar da bu durumu bildiklerinden aynı durum onlar için de geçerlidir. Davacı arsa sahibi yüklenicinin temerrüdünden ötürü sözleşmenin feshini ve başlangıçta intikal ettirilen payların iptalini istemişti. O tarihte temerrüdün varlığı inşaatın ulaştığı seviye bakımından açıktır. Dolayısıyla fesih istemi yerindedir. Ne var ki halen ulaşılan %70-80 seviye itibariyle davacı taraf temyiz dilekçesinde ileri dönük fesih niteliğinde olarak "sözleşmenin noksanlık oranında" feshi şeklinde istemde bulunmuş olmakla bilirkişi marifetiyle yüklenicinin edimini yerine getirdiği oranda bağımsız bölümün tesbiti ile kalan noksanlar oranında bağımsız bölümün iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde fesih ve iptal talebinin tümden reddi kararlılık kazanan uygulamaya ve kanunda YİBK.na(T.25.1.1984, 5.3/1, Bkz. YKD, Nisan 1984, sy.4) aykırı olmuştur. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda izah edilen sebeplerle davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 3.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.