Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4338 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3501 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Ticaret MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen davacı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Somut olayda; davalı yanın ürünlerin ayıplı üretildiği iddiasına karşın, davacı tarafın süresinde ayıp ihbarı bulunulmadığı savunmasında bulunmuş, mahkemece bu savunma üzerinde durulmamıştır. Türk Borçlar Kanunu'nun 474/I. maddesinde açık ayıplar yönünden iş sahibinin eserin tesliminden sonra eseri muayene edip ayıpları uygun bir süre içerisinde yükleniciye bildirmek yükümlülüğü getirilmiştir. Aksi halde, yani iş sahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse eseri kabul etmiş sayılır (TBK.nın 477/2). Gizli ayıplar yönünden ise, iş sahibi, gecikmeksinin yükleniciye bildirmek zorundadır. Bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır (TBK. 477/3). Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre; ayıp ihbarının şekil koşuluna bağlı olmadığı ve ayrıca; hukuki bir işlem değil "hukuki işlem benzeri bir fiil" olması nedeniyle süresi içerisinde ayıp ihbarının yapıldığının tanık da dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanabileceği kabul edilmektedir. Bu durumda, mahkemece davalının cevap dilekçesindeki deliller bölümünde tanık deliline da başvurduğu dikkate alınarak bu konuya ilişkin tanık da dahil tüm delilleri ve davacının da mukabil delilleri toplanmalı, ayıbın niteliği saptanmalı, eser sözleşmesi hükümlerine göre süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.3-Öte yandan, mahkeme tarafından alınan makine mühendisi raporuna davalı tarafından itiraz edilmesine rağmen mahkemece itirazları karşılayan ek rapor alınmadan karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK’nın 281 ve devamı maddelerinde mahkemece, tarafların itirazı üzerine ya da kendiliğinden bilirkişi raporundaki eksik ve noksanların tamamlanması ve açıklığa kavuşturulması için ek rapor alınabileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için görevlendirilecek bilirkişi ya da bilirkişiler vasıtasıyla tekrar inceleme yaptırılabileceği de düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan, davalının rapora itiraz dilekçesinde belirttiği itirazlarını teker teker inceleyip karşılamak, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor, bunun yeterli görülmemesi halinde yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişilerden rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.