Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4335 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 727 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar :1-... İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti. 2- ... İnşaat Tic. ve San. A.Ş. Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Davacının temyiz dilekçesinin süresi içinde temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı, davalının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup sözleşmeye aykırı olarak ceza kesintisi yapılması sonucu ortaya çıkan faiz alacağının tahsilini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Davacı vekili 28.11.2015 tarihli dilekçesiyle, kararı katılma yolu ile temyiz etmiş ise de; dilekçenin temyiz defterine kaydedilmediği gibi temyiz harcının da yatırılmadığı, bu arada temyiz süresi de geçmiş olduğundan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; talep sözleşmeye aykırı olarak ceza kesintisi yapılması sonucu ortaya çıkan faiz alacağının tahsiline yöneliktir. Bu kesintinin sözleşmeye aykırı olarak yapıldığı ileri sürüldüğünden ceza kesintisi ve fer'îlerinin tahsili istemiyle açılan davada sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılamaz. Temelinde haksız fiil ya da sebepsiz zenginleşme bulunmayan, sözleşme ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 6098 sayılı TBK'nın 117. maddesi uyarınca temerrüde düşürülmeyen borçludan, alacak için kesin vade belirlenmediği sürece temerrüt faizi talep edilemez. Davacı yüklenici, takip tarihinden önce davalı iş sahibini temerrüde düşürmüş değildir. Her ne kadar davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilse de ihtarnamede “yapım işine ait süre uzatımı ve ilave imalât ödemelerinin yapılması hususu ihtar olunmuştur.” cümlesi bulunmakta ve ihtarname metninde miktar belirtilerek ödeme istemi bulunmamaktadır. Bu nedenle ihtar temerrüde düşürücü nitelikte değildir. Hakedişlere konulan ihtirazi kayıtlar ve bu konuda verilen dilekçeler de iş sahibi kurumu temerrüde düşüren hukuki işlem olarak kabul edilemez. (Yargıtay ... H.D.'nin ... gün ... Esas, ... Karar sayılı ilâmı) Bu durumda; 6098 sayılı TBK'nın 117. maddesi uyarınca davalı iş sahibi davadan önce temerrüde düşürülmediğinden, davanın tümden reddi yerine geri ödeme tarihinden dava tarihine kadar olan sürede işleyen faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.Öte yandan, dosya ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce görevsizlik kararı ile gönderildiğinden HMK'nın 331/2. maddesi gereğince mahkemece, görevsiz mahkeme ile ilgili vekalet ücreti ve yargılama giderlerine de hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yönde yargılama giderlerine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.Mahkemece yapılması gereken iş davanın tümden reddine karar verilip HMK'nın 331/2. maddesi gereğince görevsiz mahkeme ile ilgili vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine de hükmedilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.