Mahkemesi :Ticaret MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, temlik alan konsorsiyum ortaklarınca eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan inceleme ve araştırma neticesinde davanın kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi şirket vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Dairemizden verilen ve mahkemesince uyulan bozma ilâmında yüklenici ile iş sahibi arasında hakemde görülmekte olan davanın sonucuna göre yüklenicinin alacağının belirlenmesi halinde, eldeki davanın da temlikin hukuki niteliğine uygun düşecek şekilde çözümlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Hakemde görülmekte olan dava sırasında, hakem heyetince kesin hesap çıkarılırken; 16 nolu hakediş bedeli dahil olmak üzere yükleniciye 41.831.096,75 USD ödeme yapıldığı, iş sahibi şirketin yüklenici nam ve hesabına yaptırdığı işlerin toplam bedelinin 18.570.480,41 USD olduğu, buna göre işin, iş sahibi şirkete toplam 60.401.577,16 USD bedele mal olduğu, bu bedelden iş sahibi tarafından nakde çevrilen toplam 6.326.084,92 USD tutarındaki teminat bedelinin yükleniciye ödenmesi gerektiği, bu haliyle, işin iş sahibine maliyetinin hesabında nakde çevrilen teminatlar bedelinin de belirlenen iş bedelinden mahsubu gerektiği, bu durumda yüklenici tarafından hak edilen iş bedelinin 54.075.492,24 USD olarak hesaplandığı; buna ilâveten, sözleşmede olmayan ve fakat sözleşmenin ifası esnasında uzayan 10.440,84 km boru hattı için toplam 3.096.648,73 USD iş bedelinin de yükleniciye ödenmesi gerektiğinden işin, iş sahibine maliyetinin 50.978.843,51 USD'ye karşılık geldiği, bu bedelden; hakediş bedeli olarak önceden ödenen 41.831.096,75 USD'nin tenzili ile yüklenicinin bakiye 9.147.746,76 USD alacağı kaldığı, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle yüklenicinin bu bedelin yarısı olan 4.573.873,38 USD iş bedeli alacağının bulunduğu, belirlenen bu bedele sırasıyla 3.096.648,73 USD uzayan boru hattı bedeli, 6.326.084,92 USD teminat bedeli, 29.037,00 USD mükerrer yapılan etüd ve planlama işleri bedeli, 138.755,00 USD mükerrer boru nakli bedeli, 71.747,77 USD mükerrer yapılan ÇED çalışmaları bedelinin eklenmesi, bulunan bedelden 183.592,00 USD iş sahibine ödenecek keson boru bedelinin mahsubu ve teminat bedeli haricinde kalan alacağın % 12 KDV'sinin eklenmesi suretiyle yüklenicinin kesin hesap alacağının 14.979.731,18 USD olduğu belirlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, hakem heyetince çıkarılan kesin hesap bedelinden temliknamelere konu edilip de ödenmeyen bakiye bedel olarak dava konusu edilen 10.113.390,02 USD iş bedeli mahsup edilmemiştir.Uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi gereğince, borçlu iş sahibi şirket temlik eden yüklenici şirkete karşı haiz olduğu def’i ve itirazlarını, temellük eden davacı konsorsiyuma karşı da ileri sürebilir. Davalı, Borçlar Kanunu’nun 81. maddesinden kaynaklanan haklarını da aynı madde uyarınca temlik alanlara karşı ileri sürebilir. Bu durumda, yüklenici şirket temlik ettiği haklardan kaynaklanan alacağını kesinleşen hakem kararı ile tahsil imkanına kavuştuğundan temlik alanlar tarafından açılan davanın dinlenmesi imkanı bulunmamaktadır.Hakem heyetince kesin hesap alacağı olarak belirlenen 14.979.731,18 USD alacaktan 10.113.390,02 USD temliknamelerden bakiye bedelin mahsubu ile 4.866.341,16 USD kesin hesap alacağının iş sahibinden tahsili ile yükleniciye ödenmesi gerekirken, 14.979.731,18 USD alacağın tahsiline ilişkin karar verilmiş olması ve kararın 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun 15. maddesi kapsamında sınırlı inceleme ile hakem kararının iptali davasına konu edilerek reddine karar verilip, bu kararın onanmış olması nedeniyle kesinleşmiş olduğu gözetildiğinde, hakem heyetince yüklenici lehine tahsile karar verilen 14.979.731,18 USD alacağın içerisinde temliknamelerden bakiye olup eldeki davaya konu edilen 10.113.390,02 USD iş bedelinin de bulunduğu, iş sahibinin bu bedelin ödenmemesi için elinden gelen tüm çabayı göstererek tüm hukuki yollara başvurduğu, buna rağmen temliknamelere konu edilen bedelin ödenmemesi yönünde karar alamadığı anlaşıldığından, eldeki davanın reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru değildir.Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı iş sahibi şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.