Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4159 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 157 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar :1-... 2-... 3-... 4-... 5-... AYukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, bakiye işçilik alacağının tahsili istemiyle açılmış mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı iş sahibi vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Davacılar vekili; müvekkillerinin, davalının mülkiyetinde bulunan, ... bulunan ...m2'lik arazi üzerinde yapılan termal tesis inşaatının süs taş duvar işini, kalıp çakma, sıva, beton, demir işlerini yaklaşık 3-4 yıl boyunca yaptıklarını, işin başlangıçta birim fiyata göre yapıldığını ancak süreç uzayınca ilke kural kalmadığını, alacaklarının ödenmediğini, ölçüm ve kesin hesaba yanaşılmadığını belirterek, yapılan imalâtların metraj ve bedelinin tesbitiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, herbir davacı için şimdilik 10.000,00'er TL den toplam 50.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili savunmalarında; davacılardan ... termal tesisinin inşaatında belirli dönemlerde yevmiyeli işçi olarak çalıştıklarını, diğerlerinin çalışmadığını, bu büyüklükteki bir işi davacıların yapmasının mümkün olmadığını, projenin profesyonel firma olan ... Ltd. Şti. ile yapılan sözleşme ile yapıldığını, bu firmanın da taşeron .. İnş. Firmasıyla çalıştığını, davacıların ufak tefek bahçe, merdiven yapım onarım işleri yaptıklarını, yaptıkları işin karşılığında dayıbaşı olan ...' ya ve .. banka kanalıyla ödeme yaptığını alacaklarının kalmadığını, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.Davacı vekili cevaba cevabında davalının müvekkillerine yaptığı ödemeleri bildirirken, davalının eşi tarafından .. .. köyündeki tarlasının davalının borcuna karşılık 79.200,00 TL karşılığında davacılara devredildiğini de ifade etmiştir. Ayrıca 10.09.2014 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah ederek talep miktarını 148.213,26 TL'ye yükseltip harcını da ikmal etmiştir.Eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de buna karşılık bir bedel ödemeyi üstlendiği, taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdi olup yazılı şekle tabi değildir.. Dava konusu somut olayda, davacılar yüklenici,davalı iş sahibidir. Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi yok ise de; davalı, bir kısım davacıların işin bazı bölümlerinde küçük işleri yaptıklarını belirtip,banka hesabından .. ve ...'ya yaptığı tartışmasız olan 37.830,00 TL'lik havale ile yine .. hesabına ... adlı elemanı tarafından yatırılıp davacılarca da kabul edilen 34.871,60 TL'lik ödemelerle, ve tevil yollu beyanlarıyla akdi ilişkinin mevcudiyetini kabul etmiştir. Dinlenen tanıklar da dava konusu işlerin davacılar tarafından yapıldığını yeminli beyanlarıyla bildirmişlerdir.Mahkemenin taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulduğuna dair kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.İşin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve eser sözleşmelerinde uygulanması gerekli TBK'nın 366 (yeni Borçlar Kanunu'nun 481 md.) maddesi hükmüne göre: “Evvelce kararlaştırılmamış veya takribi bir surette kararlaştırılmış olan bedel, yapılan şeyin kıymetine ve müteahhidin masrafına göre tayin edilir.”Mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda: davacılar tarafından yapılan işin bedeli, yapıldığı yılın serbest piyasa rayiçlerine göre 300.114,86 TL olarak hesaplanmıştır.Bakiye iş bedelinin saptanması için bilirkişilerce bulunan imalat bedelinden iş sahibi tarafından yükleniciye yapıldığı tartışmasız olan ödemelerin düşülmesi gerekir.Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davacılara banka havaleleriyle ödendiği tartışmasız olan (37.830,00 + 34.871,60 TL toplamı) 72.701,60 TL'lik bedele ilaveten, davacıların cevaba cevap dilekçelerinde ikrar ve kabul ettikleri, davalının eşi tarafından iş bedeline karşılık olarak davacı ...’ya verdiği vekaletname ile tapuda ...’ya devredilen taşınmazın bedeli olan 79.200,00 TL nin de davacı alacağından mahsup edildiği halde, aynı taşınmaz bedelinin bu kez 105.600,00 TL olarak alacaktan mükerrer mahsup yapılarak noksan bedele hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davada yasal faiz istendiği halde dava dilekçesinde istenen ve hükmedilen miktara faiz uygulanmaması da hatalı olmuştur. Mahkemece yapılması gereken iş; davacının bakiye alacağı 148.213.26 TL'nin 50.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, ıslahla artırılan miktara faiz uygulanmamak suretiyle hüküm kurmaktan ibarettir.Açıklanan bu nedenlerle kararın davacılar yararına bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacılar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2.182,90 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.