Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3984 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4577 - Esas Yıl 2012





Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Dava, ayıplı işlerin giderim bedelinin tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar arasında “yapım sözleşmesi” başlıklı ve tarihsiz adî yazılı şekilde sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşme, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı iş sahibi; davalı ise yüklenicidir. Yüklenici davalı, sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen, 6 parsel numaralı taşınmaza sözleşmedeki koşullarda ve 175.000 Euro tutarındaki “götürü” bedelle villa yapımını yüklenmiştir. Davacı, davalı tarafından imâl edilerek kendisine teslim edilen villa ve eklentilerinde ayıplı işlerin bulunduğunu ileri sürerek ayıpların giderim bedelini dava etmiştir. Yanlar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi hükmünde, yapının statik ve demir yapısına ilişkin yer tesliminden itibaren 10 yıl, diğer yapı malzemeleri için ise 5 yıl garanti süresi kabul edilmiştir. Dava ise, garanti süresi içinde açılmıştır. Ayıp, yasa ve sözleşme hükümleri gereğince, eserde bulunması gereken niteliklerin bulunmaması; bulunmaması gereken bozuklukların ise bulunmasıdır. Sözleşme konusu işlerin ayıplı yapılması durumunda, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi gereğince, iş sahibi, ayıplı işlerin giderim bedelini dava edebilir. 20.01.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile bu rapora ek 27.06.2011 tarihli rapor incelendiğinde; villadaki ayıplı işlerin giderim bedelinin 21.700,00 TL tutarında olduğu sonucuna varılmaktadır. Mahkemece, bilirkişi kurulu aracılığıyla belirlenen ayıplı işlerin giderim bedeline, villanın 20/34 oranındaki kat irtifak payına uygulanarak istenebilecek ayıplı işlerin giderim bedeline hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple davacı yararına bozulması gerekmiştir.3-Davalı yüklenicinin diğer temyiz itirazı incelendiğinde de; Davacı iş sahibinin, davalı yükleniciye 2.500 Euro tutarında iş bedelinden ötürü borcunun bulunduğu çekişmesizdir. Mahkemece, davası kabul edilen ayıpların giderilmesi bedelinden davacının davalıya olan belirtilen miktardaki borcunun mahsup edilmemesi doğru olmadığından kararın bu sebeple de davalı yararına bozulması gerekir. Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle mahkemece yapılacak iş; 21.700,00 TL tutarındaki ayıpların giderilmesi bedelinden davacının, davalıya olan 2.500 Euro tutarındaki borcun Türk Lirasına çevrilerek mahsubu yapıldıktan sonra geriye kalan maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinden ibaret olmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. bentte açıklanan sebeplerle davacı yararına, 3. bentte gösterilen sebeple de davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.