Mahkemesi :Ankara 13. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :05.09.2013Numarası :2011/443-2013/229Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat İ..Y..K..ile davalı S... Gıda Paz. İnş. Turz. Taah. ve San. Ltd. Şti. vekili Avukat R..M.. geldi. Diğer davalılar gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Asıl dosyada iş sahibi kooperatif tarafından açılan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve kambiyo senedine dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit, birleşen dosyada yüklenici tarafından açılan dava ise, aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanan ve icra takibine konu edilmeyen bakiye iş bedelinin hüküm altına alınması istemlerine ilişkin olup; Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.1-Asıl dosyada verilen karara yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı birleşen dosyada davalı iş sahibi kooperatif vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle, asıl dosyada verilen hükmün onanmasına,2-Birleşen dosyada verilen karara yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.3-Birleşen dosyada verilen karara yönelen diğer temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmeden kaynaklanan alacağa faiz yürütülebilmesi için ya uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 101/I. maddesi uyarınca borçlunun temerrüde düşürülmesi ya da aynı hükmün ikinci fıkrası gereğince alacağın kesin vadeye bağlanmış olması zorunludur. Aksi takdirde, dava tarihine ya da icra takibine kadar geçen dönem için işlemiş faiz talep edilebilmesi mümkün değildir. Somut olayda; taraflar arasında akdedilen 03.01.2005 tarihli sözleşmenin 5/2. maddesinde, kooperatif aidatlarında genel giderler ve doğramaya ilişkin taksitler dışındaki paraların, ayda 15.000,00 TL'den az olmamak üzere yükleniciye ödeneceğinin kararlaştırılmış olması nedeniyle, her ayın son gününün kesin vade olduğu ve asgari 15.000,00 TL aylık ödeme taahhüdü bulunduğundan bu miktar üzerinden dava tarihine kadar işlemiş faize hükmedilmesi gerektiği ifade edilmişse de, taraflarca ana sözleşmenin tadil edildiği 24.03.2006 tarihli ek sözleşmenin 5/a maddesinde; tarafların gerek ana sözleşmede gerekse bu sözleşmede gösterilen imalâtların hakedişine ilişkin olarak anlaşmaya vardıkları toplam tutarın 2006 yılı Mart ayı sonu itibariyle tutanağa bağlanacağı, 5/d maddesinde de; tespit edilen hakedişin 150 günlük süre içerisinde ödenmemesi halinde 01.04.2006 tarihinden başlamak üzere 24 ay içerisinde tüm hakedişin kapatılması gerektiği, yükleniciye ödemiş olduğu aylık hakedişten sonra bakiye miktar için aylık % 5 oranında gecikme faizi ödeneceğinin ifade edilmiş olması karşısında yeni ödeme takvimi ve ek sözleşmedeki ifadelerin birlikte değerlendirilmesi halinde borcun kesin vadeye bağlandığından söz edilemez. Yüklenici, dava tarihinden önce birleşen dosyaya konu alacak miktarıyla ilgili olarak iş sahibini temerrüde de düşürmediğinden, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yüklenici alacağına eklenen 249.981,66 TL dava tarihine kadar işlemiş faizin, yüklenici alacağı olarak belirlenen 133.376,22 TL'ye eklenmeksizin bu miktar üzerinden birleşen dosyada açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu miktarı aşan tutarda kabul kararı verilmesi doğru değildir.Diğer taraftan, yüklenicinin icra takibine dayanak yaptığı 17 adet senedin belirlenen alacağın içerisinde olmadığı, bu senetlerin asıl davada değerlendirildiği alınan bilirkişi raporlarına göre belirlenmişken, mahkemece birleşen dosyada kurulan hükümde infazda tereddüt yaratacak şekilde "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" ibaresine yer verilmiş olması da doğru değildir.Son olarak, davalı birleşen dosyada davacı yüklenici birleşen dosyaya sunduğu dava dilekçesinde hükmedilecek alacağa avans faizi yürütülmesini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise, talebinin sözleşmede gösterilen %5 oranında akdi faize yükseltmiştir. Bu halde, yüklenici dava dilekçesinde talep etmiş olduğu 220.000,00 TL alacak yönünden akdi faiz isteme hakkından vazgeçmiş olmakla birlikte, bu miktarı aşan kısımla ilgili 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 88 ve 120. maddelerinde gösterilen sınırlamalar da dikkate alınmak kaydıyla akdi faiz talebinin kabulüne karar verilmesi yerine 220.000,00 TL alacağı aşan ve ıslahla talep edilen kısımla ilgili olarak da avans faizine hükmedilmesi kabul şekli bakımından doğru değildir.Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı birleşen dosyada davalı iş sahibi kooperatif vekilinin asıl dosyada verilen karara yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle, asıl dosyada verilen kararın ONANMASINA, 2. bent uyarınca taraf vekillerinin birleşen dosyada verilen karara yönelen sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bent uyarınca kabulüyle birleşen dosyada verilen kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 1.100,00'er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısı S.. Gıda Paz. İnş. Turz. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.'ye geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısı SS. S.. Konut Yapı Koop'a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.