Mahkemesi :Ticaret MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında iş sahibi şirkete ait fabrikada Buderus marka kaskad sistem kazan dairesi kurulumu konusunda davalı yüklenici şirketin 19.02.2013 tarihli teklifi ve davacı iş sahibinin buna onay vererek işi yaptırması sonucu eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır.Davacı, davasında davalı yüklenicinin yaptığı işin eksik ve kusurlu olduğunu ileri sürerek eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli, tespit masrafı ve vekâlet ücretinin yükleniciden tahsilini talep etmektedir. Dosya kapsamında ayıbın ortaya çıkması üzerine davalıya ayıp ihbarında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dosyasında delil tespiti yaptırmış, bilirkişi 18.02.2014 tarihli raporunda sistemde plakalı esanjör olmadığından yeterli verimin elde edilmediği, yapılan tespitlerde sistemin Buderus firmasının standartlarına uymadığı, ters yapılan bağlantıların düzeltilmesi, sistemin kimyasallar ile temizlenmesi, kir tutucu ve dengeleme tankının yalıtılması gerektiğini belirterek giderim bedelini hesaplamıştır.Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 09.06.2015 tarihli raporda bilirkişiler tespit edilen eksiklerin (plakalı esanjör, sirkülasyon pompası, 3 yollu vana vs.) sözleşme öncesinde kurulmuş ısıtma sisteminden kaynaklandığının dolayısıyla davaya konu ısıtma sisteminde ortaya çıkan sorunların davalının yaptığı işlerden değil, davalı ile yapılan sözleşmeden önce davacının fabrikasında mevcut olan ısıtma sistemindeki eksikliklerden kaynaklandığını, davalı yüklenicinin üstlendiği taahhüdü ayıpsız olarak yerine getirdiği ve ısıtma sistemindeki eksikliklerden davalının sorumlu olmadığını bildirmişlerdir. Davacı tarafça 2. bilirkişi raporuna itiraz edilerek yeniden rapor alınması istenilmiştir. Dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 472/son maddesinde eser meydana getirilirken, iş sahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır... ortaya çıkarsa, yüklenicinin bu durumu hemen iş sahibine bildirmek zorunda olduğu, bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olacağı hükmü getirilmiştir. Bu durumda mahkemece tespit bilirkişisi raporu ile yargılama sırasında alınan 09.06.2015 tarihli bilirkişi raporları arasında eserin ayıplı olup olmadığı, niteliği ve giderim bedeli konusunda farklılık ve çelişki bulunduğundan 6100 sayılı HMK'nın 281/3. maddesi gereğince gerçeğin ortaya çıkması için yeniden seçilecek konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan tespit raporu ile 1. Rapor arasındaki farklılıkları giderecek biçimde ve Türk Borçlar Kanunu'nun 472/son maddesi hükmünce işinin ehli olan ve basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davalı yüklenicinin sözleşme konusu tesisatın monte edileceği önceden yapılmış tesisatın sözleşme konusu işe uygun olup olmadığını araştırıp, iş sahibine karşı genel ihbar mükellefiyetini yerine getirip getirmediğini de göz önünde tutarak, yüklenicinin sorumlu tutulacağı sonucuna varılması halinde ayıbın niteliği ve tespit tarihi itibariyle giderimin bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp tespit masrafları ve tespit vekâlet ücretinin yargılama gideri kapsamında olup dava değerine katılamayacağı da dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 31.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.