Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 380 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6402 - Esas Yıl 2016





.Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, ayıplı imalât nedeniyle bedel iadesi istemiyle açılmış bir alacak davası olup, mahkemece, kat maliki olmayan profesyonel site yöneticisinin, apartman yönetimini temsile yetkisinin bulunmadığı, aktif dava ehliyetine haiz olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı . kat malikleri adına site yöneticisi sıfatıyla açtığı davada sitenin kalorifer bacasının çökmesi nedeniyle davalı yükleniciyle yeni baca yapımı için anlaştıklarını, 8.496,00 TL ödenerek yaptırılan bacanın kazan performansını aşırı düşürdüğünü, 50 derecenin üstüne çıkmayan ısı nedeniyle sakinlerin mağduriyet yaşadıklarını belirterek ayıplı imalâtın bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.Davalı yüklenici akdî ilişkiyi kabul etmiş, işi yöneticilerin talebine göre 7.200,00 TL'ye yapıp fatura ettiğini, ayıplı imalâtın söz konusu olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece profesyonel site yöneticisinin, kat maliki olmamasından dolayı apartman yönetimini temsile yetkisinin bulunmadığı, aktif dava ehliyetine haiz olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan, davanın reddine karar verilmişse de davacı ...'in 17.08.2014 tarihinde site yöneticiliğine seçildiği, 13.01.2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında yönetime 8.496,00 TL bedelle baca yapımı konusunda yetki verildiği, evvelce verilmiş vekâletnameyle 19.03.2015 tarihinde site adına dava açan davacı yöneticinin temsile yetkili olduğu anlaşılmaktadır..634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 34. maddesine göre sekiz ve daha fazla bölümü olan ana taşınmaza yönetici atanması zorunludur. Aynı Kanun'un 38. maddesinde yöneticinin kat maliklerine karşı vekil gibi sorumlu bulunduğu düzenlenmiştir. Yine sözü edilen Kanun'un 35. maddesinde ise yöneticinin görevleri sayılmıştır.Yönetici yasadan ve yönetim planından kaynaklanan yetkisine dayanarak üçüncü kişilerle borç ve alacak ilişkisi doğuracak sözleşmeler yapabilir. Bu sözleşmeler kat kalikleri adına ve hesabına hukuki sonuçlar doğurur. Somut olayda da açıklanan yasal kurallara uygun şekilde yanlar arasında akdî ilişki kurulduğundan ve davacının aktif dava ehliyeti bulunduğundan işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılı gerekçelerle davanın husumet yönünden reddi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 31.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.