Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3630 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7274 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Keşan 1. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :16.07.2014Numarası :2013/415-2014/319Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından, ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemiyle icra takibi yapıldığı, davalı tarafından taraflar arasında akdî ilişki olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine davacının genel mahkemede itirazın iptâli davası açtığı, davalının süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde, yerleşim yerinin Mersin olması nedeniyle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalının ödeme emrinin tebliği üzerine borcun esasına itiraz ettiği, yargılama sırasında da mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, davalının yerleşim yerinin Mezitli/Mersin olduğu, Keşan İcra Dairesi'ni yetkili kılacak bir durum olmadığı, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı için ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı, davalının takipte yalnızca borca itiraz etmiş olsa dahi alacaklının açtığı itirazın iptâli davasında yetki itirazını ileri sürebileceği, icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle geçerli bir takip olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 50. maddesinde, ilâmsız takiplerde para borcu için takip hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümlerinin uygulanacağı, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlığımızda, davalı borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. Bu halde davalı borçlu icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de; bu kabul itirazın iptâli davasında mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. Bu halde, davalı borçlunun genel hükümlere göre açılan ve görülen itirazın iptâli davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkının olduğu kabul edilmelidir. Dosya arasında bulunan davalıya ait nüfus kayıt örneği incelendiğinde, davalının yerleşim yerinin Mersin ili olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece süresi içinde yapılan yetki itirazının kabul edilerek yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle geçerli bir takip olmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.