Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Dava, ayıpların giderilme bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı yüklenici... Bankası vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisine getirilen .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/145 Esas, 2006/405 Karar sayılı dava dosyası içeriğinden, davacı ... ile davalı ... arasında 30.01.1995 tarihinde Atıksu Arıtma Tesisi Kurulması için sözleşme imzalandığı, işin 2001 yılı Haziran ayında tamamlandığı ve işletmeye alındığı, geçici kabulün 14.09.2001 tarihinde yapıldığı, davacı ... tarafından işin yapımında ayıplar olduğu iddiasıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/173 D.İş dosyasıyla tespit yaptırıldığı, daha sonra 19.03.2009 tarihinde tazminat davası açıldığı, ayıbın giderilme bedelinin 246.754,16 TL olarak hesaplandığı davacı ... tarafından 10.000,00 TL istekte bulunulması dikkate alınarak, davanın 10.000,00 TL yönünden kabulüne karar verildiği belirlenmiştir. Davacı ... vekilinin bu davada önceki dosyada fazlaya ilişkin hakları saklı tutulması nedeniyle kalan 236.754,16 TL tazminat isteminde bulunduğu belirlenmiştir. Dava dilekçesi davalı ...’ne 13.03.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ... vekili tarafından 05.04.2010 tarihinde verilen cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Zamanaşımı def’i ilk itirazlardan değildir. Davalı ... vekili tarafından dilekçenin tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde zamanaşımı def’inde bulunulmamışsa da, davacı ... vekili tarafından süresinde zamanaşımı def’inde bulunulmadığı, süresinden sonra yapılan zamanaşımı def’ini kabul etmedikleri itirazında bulunulmamış, zamanaşımının yersiz olduğu belirtilerek esasına ilişkin savunma yapılmıştır. Davacı ... vekili tarafından süresinden sonra yapılan zamanaşımı def’ine karşı zamanında yapılmadığı itirazı ileri sürülmediğinden, davalı ... vekilinin zamanaşımı def’inin süresinde kabul edilerek incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması daha sonra açılan dava yönünden zamanaşımı def’inin dinlenmeyeceği anlamına gelmez.Somut olayda ayıpların giderilme bedelinin miktarı 2003/173 D.İş tespit dosyasıyla belirlenmiş, davacı ... vekili tarafından 19.03.2004 tarihinde açılan ilk davada zarar miktarından sözedilmekle birlikte sadece 10.000,00 TL’nin tahsili istenmiştir. Önceki davadan sonra ortaya çıkmış bir ayıptan da sözedilmemiştir.Bu durumda 2003 yılında yapılan tespitle ortaya çıkan 2004 yılında açılan davada miktarı bilinen ayıpların giderilme bedeli için 10.000,00 TL talep edildiği, kalan 236.754,16 TL ayıp giderim bedeli için bu davanın 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından sonra 25.01.2010 tarihinde açıldığı, davalı ... vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde olduğu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu durum gözden kaçırılarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Kabule göre de, daha önce temerrüt sözkonusu olmadığından faizin 25.01.2010 dava tarihinden başlatılması gerekirken, önceki dosyanın kesinleşme tarihi olan 16.02.2009 tarihinden başlatılması da bozma nedenidir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.