Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3519 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5260 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Bakırköy 17. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :19.03.2014Numarası :2013/399-2014/98Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davaya konu sözleşmede belirtilen tahkim şartının HMK nun 412. maddesine uygun olması sebebiyle HMK nun 413/1. bent 2. cümle gereğince davanın usulden reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasında akdedilen 20.07.2010 tarihli sözleşmenin 15. maddesinde ihtilafların halli başlığı altında "İşbu sözleşmeden mütevellit ihtilafların hallinde İstanbul mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olduğu taraflarca kabul edilmiştir. Fenni tatbikat ihtilaflarında hakem, İdare'dir." hükmü mevcut olup, mahkemece bu hükme dayanılarak, tahkim şartı nedeniyle dava usulden reddedilmiştirKural olarak, uyuşmazlıkların çözüm yeri mahkemelerdir. Ancak, sözleşmenin tarafları, kamu düzenini ilgilendirmeyen ve arzularına bağlı olan konularda aralarında çıkacak uyuşmazlıkların halli için tahkim yolunu seçebilirler. Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenebilmesi için taraflar arasında geçerli olarak yapılmış bir tahkim anlaşmasının varlığı zorunludur. Tahkim anlaşması, bağımsız bir tahkim sözleşmesi şeklinde yapılabileceği gibi asıl sözleşmeye tahkim şartı konulması suretiyle de yapılabilir. Tahkim anlaşmasının kurucu unsuru uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin irade açıklaması olup, bu anlaşmanın geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradelerinin şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir. Uyuşmazlıkların öncelikli olarak hakemlerce, olmazsa mahkemelerce çözüme bağlanacağı biçiminde kararlaştırılan tahkim sözleşmeleri veya şartları açık ve kayıtsız şartsız (kesin) tahkim iradesini içermediğinden geçerli sayılamaz. Bu nedenle, tahkim sözleşmeleri ve şartlarının bu kurallar dairesinde incelenmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; taraflar arasındaki sözleşmenin 15. maddesindeki düzenleme incelendiğinde hakem şartının açık ve kesin olma özelliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Anılan maddede, İstanbul Mahkemeleri de görevli kılınmış olup, buna göre sözleşmedeki tahkim koşulu açık ve kesin olmadığından, mahkemece davalının tahkim itirazının reddiyle davanın esasının incelenmesi gerekirken, davanın hakem şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.