Mahkemesi :Eğirdir Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :01.04.2014Numarası :2011/276-2014/149Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı Milli Savunma Bakanlığı vekili ile davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesi kapsamında fazladan yapılan işlerin bedelinin tespiti ile tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davacı ile davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı yüklenici dava dilekçesinde, taraflar arasındaki 30.05.2001 tarihli çerçeve anlaşma kapsamında, davacı yüklenicinin, davalı iş sahibine ait eğitim alanında komando eğitimi için paraşüt kulesi ve 79 adet güç engeli yapımını üstlendiğini, paraşüt kulesi imalâtında fazladan imalât yaptırıldığını belirterek, fazlaya ait proje ve imalât bedelinin tespiti ile tahsilini talep etmiş, dava değerini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL olarak göstermiştir.Mahkemece yapılan yargılamada, alınan 12.11.2013 tarihli bilirkişi heyet raporu genel olarak benimsenmiş, ancak raporda belirtilen 50.000,00 TL proje bedelinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle, 41.863,68 TL fazla işler bedelinin 30.03.2001 tarihinden faiziyle tahsiline karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 107/2. maddesi uyarınca belirsiz alacak ve tespit davalarında iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtilen talep arttırılabilir. Ancak somut olayda, davacı müddeabihi arttırdığına dair yazılı veya sözlü bir talepte bulunmadığı gibi harç da ikmâl edilmediğinden, davacı talebiyle bağlı kalınarak 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi gerekirken davanın 41.863,68 TL üzerinden kabulü doğru olmamıştır. Ayrıca, bir alacağa temerrüt faizi uygulanabilmesi, borçlunun usulüne uygun temerrüde düşürülmesine bağlıdır. Mahkemece temerrüdün hangi tarihte oluştuğu da araştırılmadan sözleşmenin akdedildiği tarihten önceki bir tarih olan 30.03.2001 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince davalı iş sahibi vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.