Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan el atmanın önlenmesi talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı davasında davalılardan ile aralarında ilçesi sınırları içerisindekapsamında 1-2 ve 3 olmak üzere üç ayrı tesisine ait 3 regülatör, 3 su alma yapısı, 3 çökeltim havuzu, 3 iletim kanalı, tüneli, iletim kanalı sanat yapıları, 3 adet yükleme havuzu, 3 adet cebri boru hattı, 3 adet santral binası ve kuyruk suyu kanal yapıları vekuyruk suyu kanalı üniteleri konulu 07.09.2012 tarihli bir sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince belirlenen alanlarda çalışmaya başladıklarını, ancak sözleşmenin yürürlükte olmasına rağmen davalılar arasında yeni bir sözleşme imzalanarak davalılardan çalışanlarının şantiye alanına gelerek çalışmaya başladıklarını, diğer davalı şirketin kendilerine ihtarname çekerek şantiye planında belirtilen alanların boşaltılmasını talep ettiğini, şirket ile yapılan sözleşmenin kendileri yönünden feshedilmediğinden davalıların iş sahasına haksız ve kanunsuz bir şekilde el atıldığını belirterek davalıların sözleşme konusu çalışma alanlarına ve kendileri tarafından kurulmuş şantiye tesisi alanlarına müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. savunmasında davacı şirket ile aralarında düzenlenen sözleşmenin 10/6 maddesi gereğince davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği için işin kalan kısmını diğer davalı.ne yaptırmaya başladıklarını, dava dışı iş sahibi ile aralarında düzenlenen sözleşmeye göre sorumluluklarının bulunduğunu, davaya konu yerlerin davacının mülkiyetinde olmadığını, davacının mülkiyetinde olmayan yere ilişkin el atmanın önlenmesi davası açmakta hukuki yararının olmadığını, sayılı dosyalarında yaptırdıkları tespitlere göre davacı şirketin işi tamamen bıraktığı, ekipmanlarını topladığının tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı savunmasında diğer davalı ile aralarında projesinin yapımı ile ilgili 01.06.2014 tarihli sözleşme düzenlendiğini, davacının davaya konu edilen işin yapımı hususunda taşeron firma olduğunu, kendilerinin de diğer davalı şirket ile yapmış oldukları sözleşme gereği hak sahibi olduklarını belirterek davanın öncelikle husumet yokluğundan aksi kanaat halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacı şirketin dava konusu el atmanın önlenmesi talep edilen alanlarda davalıile yapmış olduğu sözleşmeye istinaden zilyet bulunsa da söz konusu sözleşme gereğince davalı şirketin sözleşmeye dayanarak veya sözleşmeyi ihlal ederek asıl sözleşme yükümlüsü firma olarak iş sahalarında tasarruf etme yetkisi bulunduğu bu nedenle bu davalı yönünden dava konusu edilen iş sahalarına müdahale edildiğinin iddia edilemeyeceği, davacının ancak sözleşmeye aykırılık veya sözleşmenin ihlalinden doğan talep haklarını davalı şirkete karşı kullanabileceği, davalı yönünden de diğer davalı ile yapılmış geçerli bir sözleşmeye istinaden sözleşmeye konu iş sahalarında faaliyete başlanıldığından bu davalının iş yerlerine haksız müdahalesinden söz edilemeyeceği yine davacının bu davalı yönünden de sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan var ise talep haklarını ileri sürebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı ile davalılardan arasında düzenlenen sözleşme ile davacının sözleşme ile belirlenen çalışma alanlarında çalışmaya başladığı ancak daha sonra davalının bu kez diğer davalı ile aynı çalışma sahaları ile ilgili olarak yeni sözleşme düzenlediği yani eylemli olarak davacı ... davalı arasındaki sözleşmenin feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu aşamadan sonra mahkemeninde gerekçesinde kabul ettiği üzere davacının,iş alanlarına davalıların el atmalarının önlenmesi talebinde bulunması yerinde olmayıp varsa sözleşmeye aykırılık nedeniyle talepte bulunması mümkündür. Ancak davacı dava dilekçesinde kendisi tarafından kurulduğunu iddia ettiği şantiye sahalarına da el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, bu sahaları dava dışı kişilerden kiraladığına ilişkin kira kontratları sunmuştur. Bu savunmanın doğruluğu yani şantiye sahalarının davacı tarafından kurulmuş olması halinde davacının bina ve malzeme yönünden el atmanın önlenmesi talebinde bulunmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş şantiye sahalarına ilişkin olarak davacının delillerinin toplanıp taraflarca yaptırılmış tespit dosyaları da incelenmek ve gerekirse uzman bilirkişiler de dinlenerek mahallinde keşifte yapılmak suretiyle bu alanlar yönünden davacı taleplerinin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın tümüyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.