Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3418 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5638 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Adıyaman 3. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :10.04.2014Numarası :2013/273-2014/171Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat O..A..G.. ile davalı vekili Avukat T..C.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesi uyarınca iş bedelinden kaynaklanan alacağın davacıya temlik edildiğinden bahisle temlik miktarınca davalıdan tahsiline karar verilmesi sebebiyle açılmıştır. Davalı, sözleşmede temlik yasağı bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davalı ile dava dışı T.. T.. İnşaat Taşımacılık Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında Adıyaman Üniversitesi Kapalı Yüzme Havuzu Yapım işine ilişkin 22.06.2012 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 11.5. maddesinde; yüklenici, her türlü hakediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmadan başkasına temlik edemez. Temliknamelerin noter tarafından düzenlenmesi ve idarece istenilen kayıt ve şartları taşıması gerekir, düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı da, Adıyaman ...... Noterliği'nin 13.09.2012 gün ve ... yevmiye numarasıyla düzenlenen temliknameyle yüklenici şirketin hakediş alacağından 250.000,00 TL'nin kendisine temlik edildiğini iddia ederek, temlik bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Alacağın temliki, temlik tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 183 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kural olarak, alacaklı borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Alacağın temliki ile birlikte, alacaklı değişir, alacak devredenin malvarlığından çıkarak devir alanın mal varlığına girer. Alacağı temlik eden artık alacağın ödenmesini borçludan isteyemez, bu hak alacağı temlik alan yeni alacaklıya aittir. Geçerli bir temlikden söz edebilmek için yasanın ve sözleşmenin aradığı şekil şartına haiz olmasının yanında sözleşmede devir yasağının da bulunmaması gerekmektedir. Davacı ile dava dışı yüklenici şirket arasında yapılan 13.09.2012 günlü temlik sözleşmesi, yasanın aradığı şekil şartına uygun yapılmıştır. Ne var ki; dava dışı yüklenici şirket ile davalı iş sahibi arasında imzalanan ve az yukarda sözü edilen 22.06.2012 günlü sözleşmenin 11.5. maddesinde, yüklenicinin hakediş alacağının idarenin ancak yazılı izniyle başkasına temlik edilebileceği belirtilmiştir. Bu hüküm alacağın temlikini yasaklayan, temlikin geçerliliğini idarenin yazılı iznine bağlayan bir hükümdür. Davacı, iş sahibi idarenin yazılı izniyle alacağını temlik aldığını ispatlayamamıştır. Her ne kadar, davacı temlik alacaklısı dava dilekçesine eklediği, davalı üniversitenin Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı'nın 04.10.2012 günlü dava dışı yüklenici şirkete hitaben yazmış olduğu yazıyla temlikin işleme konulduğunu iddia etmekteyse de, bu yazı davalı idarenin temlik sözleşmesine yazılı olarak izin verdiği anlamına gelmemektedir. Bu itibarla, davalının temlikname bedelini ödemede sorumlu olmadığı ortadadır.O halde mahkemece, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.