Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiDavalılar :1-... 2-... 3-... 4-... Vek. Av. ...Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile davalılar ... ile ... hakkındaki dava reddedilmiş olup bu davalılar ile ilgili özel temyiz nedenleri ileri sürülmediğinden bu davalıların temyiz istemlerinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.2-Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmasıdır.Dosya kapsamı, toplanan deliller ve sunulan makbuzlara göre tapu kaydı davalı ...'e ait olmakla birlikte, sayılı arsada hafriyat yapılması konusunda davacı yüklenici ile davalı ... arasında sözlü eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır. ...'in bu sözleşmenin tarafı olduğu kanıtlanamamıştır. Hafriyat yapılan arsanın maliki bulunması ve yapılacak işten yararlanacak olması arsa sahibinin iş bedelinden sorumluluğunu gerektirmez. Bu nedenle davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi yerine yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulü doğru olmamıştır.Davalı ...'in temyiz itirazları ile ilgili olarak; akdi ilişki sabit olmasına rağmen bedelde mutabakat olmadığından iş bedelinin, işin yapıldığı yıl olduğu ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesi hükmünce, yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir.Bu durumda mahkemece; konusunda uzman teknik bilirkişi marifeti ile mahallinde keşif de yapılarak dosyadaki delil ve belgelere göre davacının gerçekleştirdiği hafriyatın 2011 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplattırılıp davalı ...'ten tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ...'in yazılı miktarda iş bedelinden sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırı bulunmuş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...'in temyiz istemlerinin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı ...'in diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılar ... ve ...'e verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.