Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3403 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7160 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Muğla 1. Asliye Hukuk Hakimliği (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi :15.10.2014Numarası :2014/34-480Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yükleniciden konteyner satın aldığını, ancak bu ürünün ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşme bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmiştir. 1-4822 sayılı yasayla değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde, tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle, yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. Aksinin düşünülmesi halinde üst düzey teknolojiyle gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi yasa kapsamında kaldığının ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da -yasanın amacına rağmen- Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekeceğinin kabulü icap eder. Bundan dolayı somut olayda olduğu gibi istisna (eser) sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında da açıklanmış bulunmaktadır.Somut olayda da, Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında eser sözleşmesi hukuki ilişkisi bulunduğu anlaşıldığından tüketici mahkemesi görevli olmayıp, genel mahkeme sıfatıyla bakılarak, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. 2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.