Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı iş sahibi bedeli ödenmesine rağmen davalı yüklenicinin eseri teslim etmediğini ileri sürerek ödemenin iadesi için icra takibi yapmış, takibe itiraz üzerine açılan dava sonunda mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki sözleşmeden teslimatın 15 Eylül 2002'de yapılacağı anlaşılmaktadır. Peşinatın bir kısmı ise daha önce ödenmiştir. Mahkemece 19.07.2002 tarihli kapalı fatura ile işin bedeli ödendiğine göre teslimatın yapıldığının kabulü gerektiği görüşüyle dava reddedilmiş ise de sözleşmede mal tesliminin daha sonraki bir tarih olarak kararlaştırılması ve eser sözleşmelerinde kural olarak teslimin yapıldığını yüklenicinin ispat etmesi gerektiğinden, mahkemece dosyada mevcut adi yazılı sözleşme ile ilgili olarak davalı tarafın isticvap olunması, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunun saptanması halinde ispat külfeti davalıya yükletilerek dava sonuçlandırılmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.