Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3289 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1163 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Mahkemenin asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilâmında, iş sahibinin yararlanamadığı asma katın proje bedeli ayrılarak yüklenici hak edişinin hesaplanması ve tarafların ortak kusuru sonucu sözleşmenin fesih edilmesi nedeniyle kâr kaybı istenemeyeceği gözetilerek inceleme yapılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece alınan ek bilirkişi raporlarında, sözleşmedeki denetim bedelinden asma kata isabet eden denetim ücreti düşülerek kalanın yüklenici hakedişi olacağı hesabıyla alacağına katılmıştır. Oysa bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda, yüklenicinin denetim hizmetini gerçekleştiremediği belirtilmiş ancak fesihte iş sahibi haksız görülerek denetim bedelinin 1/2’sinin kâr mahrumiyeti adı altında yüklenici alacağına dahil edilmiş, mahkemenin bu kabulü yani denetim hizmetinin yapılmadığı hususunu davacı taraf temyize konu etmemiş, böylece hizmetin gerçekleştirilmediği konusunda iş sahibi yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Az yukarıda değinilen bozma ilâmında kâr mahrumiyeti istenemeyeceği açıklandığından, asma kat dışındaki proje içinde denetim hizmeti yapıldığını belirten ve yükleniciyi alacaklı bulan bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hükme varılması kazanılmış hak ilkesine aykırı olmuştur. O halde yapılması gereken iş; asıl davada, bilirkişilerin bulduğu 12.570,00 TL proje bedeli ve KDV ile toplam 14.832,60 TL’den, 10.000,00 TL ödemenin mahsubuyla yüklenicinin 4.832,60 TL alacaklı kaldığı kabul edilerek, 18.000,00 TL takip bedelinden mahsup edilmek suretiyle fazla istenen 13.167,40 TL’den iş sahibinin, asıl davada borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak verilen karar, usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı yüklenicinin tüm, davacı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davacı iş sahibi yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 644,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.