Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3279 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7284 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Bolu 2. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :15.10.2014Numarası :2014/67 E. 2014/376 K.Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar K.. Ç.., N.. S.., Ş.. K.. ve R.. D.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Asıl ve birleşen davalar bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takiplerine itirazın iptâli istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar K.. Ç.., N.. S.., Ş.. K.. ve R.. D.. vekilince temyiz edilmiştir.1-14.07.2004 gün ve 5219 sayılı Yasa'nın 2 A maddesinin C fıkrası ile HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL'ye çıkarılmıştır. Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/67 Esas-2014/376 Karar sayılı kararı 15.10.2014 tarihlidir. Bu dosya ile birleşen davalı N.. S.. hakkında açılan 2014/70 Esas-2014/244 Karar sayılı itirazın iptâli davasında 2.742,00 TL yönünden itirazın iptâli talep edilmiş, 1.230,20 TL üzerinden itirazın iptâline hükmedilmiştir. Birleşen davalı Ş.. K.. hakkında açılan mahkemenin 2014/68 Esas-2014/243 Karar sayılı itirazın iptâli davasında 1.097,00 TL yönünden itirazın iptâli talep edilmiş, 492,08 TL üzerinden itirazın iptâline hükmedilmiştir. Yine birleşen davalı R.. D.. hakkında açılan mahkemenin 2014/71 Esas-2014/245 Karar sayılı itirazın iptâli davasında 1.097,00 TL yönünden itirazın iptâli talep edilmiş, 984,16 TL üzerinden itirazın iptâline hükmedilmiştir. Davalılar N..S.., Ş.. K.. ve R..K..hakkında verilen kararlar bu davalılar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca’da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalılar N.. S.., Ş.. K.. ve R.. D..'ın temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.2-Davalı K.. Ç.. yönünden temyiz itirazlarına gelince;Davacı yüklenici, dava dışı K.. A..Yönetimi ile yapılan 18.12.2013 tarihli sözleşmeye dayanarak, davalının ödemediği iş bedelinin tahsili için Bolu 2. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7634 sayılı dosyası ile icra takibinde bulunmuştur. İcra takibine dayanak olan 18.12.2013 tarihli sözleşme, dava dışı K.. A....Yönetimi ile davacı yüklenici arasında, 06.06.2013 günlü kat malikleri toplantısında verilen yetkiye dayanılarak imzalanmıştır. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatlarında ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda özelliği ise, def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmasıdır.Bu anlatımlar ışığında somut olaya geldiğimizde; eser sözleşmesinin tarafları davacı yüklenici ile dava dışı K.. A.. Yönetimi'dir. Bu nedenle, mahkemenin 2014/67 Esas sayılı asıl davanın davalısı K.. Ç.. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken, kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar N.. S.., Ş.. K.. ve R.. D.. yönünden davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine, 2. bent uyarınca davalı K.. Ç.. yönünden kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 385,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar N.. S.., Ş.. K.. ve R.. D..'dan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.