Mahkemesi :Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :05.02.2013Numarası :2012/66-2013/28Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Dava, iş sahibi tarafından ödenen damga vergisinin sözleşme gereği vergi ödemelerinden sorumlu bulunan yükleniciden rücu'en tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık 10.01.2005, 19.01.2006, 08.05.2006, 20.07.2006, 25.08.2006 ve 31.08.2006 tarihli altı ayrı tip sözleşme gereği iş sahibi davacı banka tarafından dava dışı vergi idaresine ödenen tek nüsha bedelini aşan damga vergisinden dolayı yüklenicinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Anılan sözleşmelerin 8. maddesinde, sözleşmenin düzenlenmesine ilişkin her türlü vergi, resim ve harçlarla diğer giderlerin yükleniciye ait olduğu; 39. maddesinde sözleşmelerin (yedi) nüsha olarak düzenlendiği (10.01.2005 tarihli sözleşmede (iki) nüsha) açıkça ifade edilmiştir.Esasen, çözümü gereken mesele, taraflarca sözleşmede açıkça nüsha sayısı belirtilmiş olmasına rağmen, bu nüshaların bir kısmının suret olarak kabulünün mümkün olup olmadığıdır. Nüsha, sözleşmenin tıpkısının aynısı iken; suret, örnekten ibarettir. Başka bir anlatımla; suret, nüshanın fotografik görünümü olup, kanıt değeri yoktur. Damga vergisine tabi, taraflarca imzalanmış bir sözleşmenin fotokopisinin alınıp "Aslının Aynı" olduğuna dair imzalı şerh düşülmesi, bu belgeyi nüsha haline getirmez. Bununla birlikte, sözleşmenin taraflarca imzalanmadan önce birden çok fotokopisinin alınıp bu fotokopilerin taraflarca imzalanması halinde, o belgelerin her biri nüsha olarak kabul edilir. Bu yönüyle nüsha, belgenin birden çok aslından bir tanesidir.488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinde, "Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabidir. Şu kadar ki, poliçe ve emre yazılı ticari senetlerin yalnız tedavüle çıkarılan nüshaları vergiye tabi tutulur." hükmüne yer verilmiştir. Düzenlemenin ikinci cümlesinin aksi düşüncesinden sözleşme nüshalarının tedavüle çıkarılmasa dahi damga vergisine tabi tutulacağı anlaşılmaktadır. Üstelik, Damga Vergisi Kanunu'nun 1. maddesi gereği, damga vergisinden sorumluluk için vergiye tabi belgenin ibrazı da zorunlu değildir. Vergi sorumluluğu için, bu belgenin herhangi bir hususu kanıtlamak veya belli etmek için ibraz edilebilecek olması yeterli olup ibraz edilmesi gerekli değildir. Bu durumda, sözleşme nüshalarının kanıt olarak kullanılmamış olması, bu vergiden sorumsuzluğu doğurmaz. Kaldı ki, uyuşmazlık konusu sözleşmelerde de açıkça nüsha sayısı belirtilmiş, "1 nüsha, 6 suret olarak düzenlenmiştir." ibaresi yerine "7 nüsha olarak düzenlenmiştir." ibaresine yer verilmiştir. Başka bir anlatımla, nüsha sayısı sözleşmede tarafların özgür iradeleri ile açıkça belirlenmiştir. Bu nedenle mahkemece, davalı yüklenicinin sözleşmelerde gösterilen adette nüsha için damga vergisi sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmektedir. Sözleşmenin tek nüsha düzenlendiği, kalan kısmının suret olduğu gerekçesiyle verilen karar, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 5. maddesine aykırı olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı iş sahibi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.