Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2756 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 126 - Esas Yıl 2003





Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirir nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen istisna (eser) sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmıştır. Davada istenen, 8.8.1999, 8.10.1999 ve 28.10.1999 günlü fatura münderecatı işlerden kalan iş bedeli alacağının tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptalidir. Takip konusu fatura kapsamındaki alacak fason işçilik bedeline dairdir. Yüklenicinin iş bedeline hak kazanması için eseri fen kurallarına uygun ve amacı karşılar biçimde imal ederek iş sahibine teslim etmesi gerekir. Aksi takdirde iş sahibi Borçlar Kanununun 360. maddesine dayanarak eseri reddedebileceği gibi eserdeki kusur oranında fiyatının tenziline de talep edebilir. Dosya kapsamından;.eserin iş sahibine 4-5- 8.10.1999 tarihlerinde teslim edildiği ve eserin hacimli olduğu görülmektedir. Davalı ise eseri teslim aldıktan sonra 20.10.1999 tarihinde bir kısım mamulleri tamir için davacıya göndermiştir. Borçlar Kanununun 359. maddesi hükmünce imal olunan şeyin teslimden sonra işlerin mutad cereyanına göre iş sahibi tarafından imkan bulunur bulunmaz muayene edilerek, varsa ayıplarının bildirilmesi gerekir. Yasanın 362. maddesi hükmünce eserin kabulünden sonra kasden saklananlar dışında yüklenici sorumluluktan kurtulur. Somut olayda işin hacmine iş sahibine yapılan teslim tarihlerine göre ayıpların işin olağan gidişine uygun sürede ve 20.10.1999 tarihinde bildirildiği açıktır. Burada ticari satıma ilişkin Türk Ticaret Kanununun 23. maddesindeki ayıp ihbarı ile ilgili süre değil, uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından eser sözleşmesiyle ilgili BK.nun 359. maddesindeki süre uygulanır. Bu nedenle 20.10.1999 tarihinde yapılan ayıp ihbarı süresindedir. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; tamir için yükleniciye 20.10.1999 tarihli sevk irsaliyesi ile gönderilen mamullerin tamir edilip edilmediğine ilişkin taraf delillerini toplamak, bu mamuller davacı tarafından tamir edilmemişse bunlara ilişkin fiyattan tenzili gereken miktarı bilirkişilere hesaplattırmak ve ayrıca davalının 5.11.1999 tarihli fatura münderecatı üzerinde de durularak bunun akıbetini araştırmak, varsa bu imalatlar nedeniyle de davalının bedelden tenzilini isteyebileceği miktarı da açığa kavuşturarak dava hakkında böylelikle bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Bütün bu yönler dikkatten kaçırılarak ve somut olaya uygun düşmeyen yasa hükümlerine dayanılarak davanın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda 2. bentte yazılan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), 1. bentte yazılı nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 275 milyon TL. duruşma vekalet ücretinin KDV'si ile birlikte davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil edilen davalıya verilmesine, 27.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.