Mahkemesi :Asliye Hukuk HakimliğiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, ayıplı ifa, nedeniyle aynen ifa olmazsa bedeli olan 16.280,00 TL'nin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin, davalı yüklenicinin inşa ettiği siteden bir bağımsız bölüm satın aldığını, davalı tarafından teslim edilen konutun bahçesine ruhsatlı ve izinli su kuyusunu açıp müştemilat yaptığını, 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre açılan dava sonucu müştemilat ve su kuyusunun dava dışı kişinin malik olduğu 1020 parsele ait olduğunun belirlendiğini, bu işlemin düzeltilmesi için davalıya gönderilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını, taşınmazın 42.4 m2 eksilmiş olduğunu, bu nedenle aynen ifa, olmazsa zararı olan toplam 16.280,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davacının tapuda m2 eksikliğinin tamamlatılması ve tesciline ilişkin açılan düzeltme ve tescil davasının reddine karar verildiği ve bu ilâmın kesinleştiği, davacının tazminat davasının ise yine 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine dayalı olup davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun 1.maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. "Satıcı" kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. "Tüketici" ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tüketici ile davalı yüklenici arasında mesken alım satımı olduğu, davacının alıcı, davacının ise satıcı olup, uyuşmazlığın satım akdinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında "eser" sözleşmesi ilişkisi kurulduğundan sözedilemez. Uyuşmazlık 4077 sayılı Yasanın 4. maddesinde düzenlenen "ayıplı mal" satışına ilişkindir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya da Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda Urlada ayrı tüketici mahkemesi bulunmadığından mahkemece ara kararıyla "tüketici mahkemesi sıfatıyla" bakılarak esasın incelenip karar verilmesi gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla bakılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün, 1 no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2 nolu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.