Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 256 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 1145 - Esas Yıl 2016





Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacı yüklenici iş bedelinin tahsili için şimdilik 1.000,00 TL üzerinden açılan belirsiz alacak davası ile davalı iş sahibi tarafından başlatılan icra takibine konu teminat senetlerinin takibe konulması nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ve %20'den aşağı olmamak üzere belirlenecek tazminatın ödenmesi talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında 09/02/2012 tarihli ilk sözleşmeden sonra ticari ilişki devam etmiş ve 17/01/2013 tarihli bir sözleşme düzenlenerek borç miktarı iş sahibi yönünden 103.000,00 TL olarak saptanmış, bunun karşılığında 415.000 metre ham gazlı bez teslim edeceğini ve aylık 20.000,00 TL olmak üzere 5 ayrı senet düzenleneceği, ayrıca belirtilen tarihlerde teslim edilecek mal karşılığı ilgili senedin yükleniciye iade edileceği kararlaştırılmıştır. Buna göre davacının menfi tespit davası yönünden uyuşmazlık, başlatılan takibe dayanak yapılan senetlerin teminat senedi olup olmadığı ve üretilmesi kararlaştırılan kumaşların yüklenici tarafından iş sahibine teslim edilip edilmediği ve sonuçta bu bonoların karşılıksız kalıp kalmadığına ilişkindir. İş sahibi tarafından yapılan takipte dosya ekindeki icra dosyası suretinde ödemeye ilişkin bir kayda rastlanmamıştır. Davalının defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelmesinde takibe koyduğu senetlere ilişkin bir kayda rastlanmadığı gibi taraflar arasında yapılan 17/01/2013 tarihli sözleşmeyi ve içeriğine yönelik bir itirazda da bulunmadığından davalı iş sahibinin elindeki senetlerin taraflar arasında yapılan sözleşmede belirtilen senetler olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ilk üç senet karşılığı ham gazlı bezi üretip davalı iş sahibine teslim ettiğine ilişkin beyanına davalı iş sahibinin bir itirazı bulunmadığından bu bezlerin teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Ancak davacının kestiği ve teslim ettiğini iddia ettiği bezlere ilişkin faturalar davalının defterinde kayıtlı olmadığı gibi davalı açıkça davacının defterinde kayıtlı son dört faturaları da kabul etmediğini beyan etmektedir. Bu faturaların 17/01/2013 tarihli anlaşmadan sonra davacı tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar ışığında son iki senet karşılığı teslim edilmesi gereken ham gazlı bezin iş sahibine teslim edildiğini davacı yüklenici kanıtlayamamıştır. Bu durumda davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacıların tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.