Mahkemesi :Asliye Hukuk HakimliğiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacı iş sahibi şirket, kendilerinin 28.05.1993 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapımını üstlendiği üç adet bloktan oluşan inşaatın ruhsatını almak için .... Belediyesi'ne başvurduklarını, ruhsat öncesinde belediyenin önerdiği jeoloji mühendisi dava dışı ...'ya zemin etüdü yaptırdıklarını, sonrasında alınan bu rapora uygun olarak davalı inşaat mühendisi .... tarafından hazırlanan inşaat projeleri ile birlikte belediyeden 11.08.1993 tarihinde ruhsat alarak inşaata başladıklarını, davalının aynı zamanda inşaatın projesini hazırlayan proje müellifi olarak fenni mesul görevini de yasal mevzuat gereği üstlendiğini, inşaatın A ve B blok için tamamlanarak genel iskan belgesinin alındığını, C bloğun ise yaklaşık %70 seviyesinde iken düşeyden 80 cm kadar kaçacak şekilde dönerek yana yattığını, bunun üzerine... Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğü'nün 18.09.1997 tarihli yazılarıyla inşaatın durdurulduğunu, sonrasında ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/364 D. iş sayılı dosyası üzerinden ODTÜ öğretim üyelerinden ayrıntılı bilirkişi raporu alındığını, sözkonusu raporda ve bilahare dava dışı ... aleyhine açtıkları .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/291-2008/145 nolu dosyasında alınan tüm bilirkişi raporlarında; binanın yana yatma sebebinin, dava dışı jeoloji mühendisi ...'nın herhangi bir deneysel veriye dayanmadan verdiği gerçek durumu yansıtmayan zemin etüt raporu ile aldığı eğitim-öğretim ve sahip olduğu meslek ünvanı nedeniyle zemin etüdünün yapılma kurallarını bilmesi gereken, verilen zemin emniyet gerilmesini incelemeden, proje verisi olarak alıp uygulamada sakınca görmeyen binanın fenni mesulü davalı inşaat mühendisi ....'un kusurlu davranışı olduğu; her iki mühendisin de zarardan %50 oranında sorumlu oldukları, binanın düzeltilmesi için gerekli meblağın eşit olarak sorumlulardan tahsili gerektiğinin anlaşıldığını ve kesinleşen kararda, dava tarihi itibariyle tespit edilen zarar miktarı olan 33.494,38 TL'den, kesinleşen dosyanın davalısı ...'dan kusuruna isabet eden 16.747,19 TL'nin tahsiline karar verildiğini belirtmiş, bu davada ise davalı inşaat mühendisi ...'dan bakiye zarar miktarı olan 65.000,00 USD'nin tahsilini talep etmiş, mahkemece bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davacı iş sahibinin zararına sebep olan olay 1997 yılında meydana gelmiş, davacının yaptırdığı tespit sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/364 D. iş sayılı dosyasına verilen bilirkişi raporunda ve davacının dava dışı ... aleyhine açtığı davanın yargılaması sırasında alınan tüm bilirkişi raporlarında davalı ....'nün de zararın meydana gelmesinde diğer davalı ile aynı oranda kusurlu olduğu belirlenmiştir. Davacı iş sahibi şirketin bu şekilde hukuki durumu en geç 1998 yılında öğrendiği ve dava dışı diğer sorumlu ... hakkında 27.08.1998 tarihinde kesinleşen dosya ile dava açtığı sabit olmuştur. Davacı şirket davalı diğer sorumlu .... hakkında da en geç bu tarihte dava açmış olmalıdır.Davacı iş sahibi şirket 08.05.2006 tarihinde, zararı ve sorumluları öğrendiği tarihten yaklaşık 8 yıl geçtikden sonra davalı .... hakkında dava açmak suretiyle zararın artmasına neden olmuştur. Sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 98. maddesi delaletiyle 44. maddesi gereğince, gecikerek takipte bulunan kişi bu gecikmeyle artan zararı talep edemez. Somut olayda, davacının talep edebileceği zarar miktarı derecattan geçerek kesinleşen .... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/291-2008/145 sayılı dosyasında davalı ...'dan tahsiline karar verilen 16.747,19 TL olmalıdır. Kabule göre de; taraflar arasında Amerikan Doları üzerinden yapılmış bir anlaşma olmadığı halde, böyle bir anlaşma varmışcasına, yabancı paraya eskalasyon da uygulayarak hesap yapan bilirkişi raporuna göre davanın kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.O halde mahkemece yapılması gereken iş; diğer davalı ... hakkında görülüp kesinleşen dosyada hüküm altına alınan tazminat bedeli olan 16.747,19 TL'nin eldeki dava tarihinden önce davalı mülga 818 sayılı BK'nın 101. maddesine göre temerrüde düşürülmediğinden, işbu dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar vermekten ibaretter.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz olunan hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.