Mahkemesi :Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :29.04.2014Numarası :2010/247-2014/258Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat A..M.K... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı alacağının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.Davalı cevabında, sözleşme kapsamında gerçekleşen imalât bedelinin ödendiğini, farklı imalât da bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 29.04.2008 tarihli sözleşmede, 60.000 ton asfalt yapımı kararlaştırılmış, sözleşmenin 6. maddesinde, “... yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan 1.320.000,00 TL (KDV hariç) bedel üzerinden aktedilmiştir.” hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin 15. maddesine göre süre uzatımı halleri dışında fiyat farkı verilmeyecektir. Davada, 2009 yılında 8.980,30 tonluk yama asfaltlama işi yaptırıldığını, sözleşmede bu imalâtın fiyatının bulunmadığını, sadece 22,00 TL finişer ile asfaltlama birim fiyatının bulunduğunu, davalının yama asfaltlama imalatının bedelini de finişer ile asfaltlama bedeline göre ödediğini, bu nedenle zarara uğradıklarını belirterek 10.000,00 TL'nin ödenmesi istenmiş, daha sonra dava ıslah olunarak istem 442.091,18 TL'ye yükseltilmiştir. Davalı savunmasında, sözleşmeye göre işin yaptırılarak bedelinin ödendiğini, ilave iş yapılmadığı gibi fiyat farkı istemini haklı kılacak doğal afet bulunmadığından fiyat farkı isteminin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, düzenlenen dört hakedişte de 58.065,61 ton imalâtın yer aldığını bildirmiştir. Görülüyor ki davacı, sözleşmede asfalt yama birim fiyatı bulunmadığından finişerle döşemeye ilişkin 22,00 TL fiyatla ödeme yapılamayacağını iddia etmektedir. Sözleşme ve eklerinde asfalt yapım işinin finişerle yapılacağı belirtilmeden sadece asfalt yapım işinden söz edilmiş, hakedişler de bu şekilde düzenlenmiştir. Yine sözleşme kapsamında fazla imalât yapılmadığı gibi sözleşmedeki Karaköprü Beldesi imar yolları dışında kalan başka yerlerde imalât yaptırıldığı da iddia edilmemiştir. Davacının tüm imalâtının teklif birim fiyatı 22,00 TL/ton bedelle ödendiği, 8.980,30 ton tutarında asfalt yama yapım işçiliğinin yapıldığı ve bu imalâtın da aynı bedelle ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık yama işçiliği için yeniden ayrı bir fiyat belirlenip belirlenemeyeceği konusundadır.Davacı ihale aşamasında davalıya verdiği, 21.04.2008 tarihli teklifinde aynen, “... 60 ton asfalt yapım işine ait ihale dökümanını tamamen okuduk, inceledik ve aynen kabul ettik, işin yapılacağı yerleri ve çevresini gördük, mahallin özelliklerini ve zemin şartlarını tetkik ettik, herhangi bir ayrım ve sınırlama yapılmadan bütün şartları kabul ediyoruz...” beyanında bulunarak teklifini vermiş ve teklif fiyatı üzerinden sözleşme imzalanmıştır. Davacı bu teklifinde zemin şartlarını gördükten sonra hiçbir ayrım yapmadan bütün şartları kabul etmek suretiyle yama ile asfalt yapımı için de aynı fiyatı kabul etmiştir. Başka anlatımla, zeminde yama ile asfalt yapılması gereken bölümleri görüp incelediği halde ayrı fiyat teklifinde bulunmamıştır. O halde davacı teklif fiyatlarıyla akdedilen sözleşmeye uygun imalât yapmakla yükümlü olup ayrıca fiyat farkı isteminde bulunamaz. Bu nedenlerle hukuki ve yasal dayanağı bulunmayan davacının yama asfalt fiyat farkı isteminin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken ıslah olunan miktara göre davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.