Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2414 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7223 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :04.03.2014Numarası :2013/135-2014/58 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağına ilişkin takibe yapılan vaki itirazın iptâline, %40 oranında tazminatın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı cevabında, davacının işleri tamamlamamış olmasına rağmen tüm ödemelerin yapıldığını, eksik bırakılan işlerden davacının kendilerine borcu bulunduğunu, davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 65.138,00 TL miktara yönelik itirazın iptâline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazla istemin reddine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları tümüyle reddedilmelidir.2-Davalının temyizine gelince;Taraflar arasında, davalının yaptığı inşaatların doğrama işlerinin davacı tarafından imâl ve montajı konusunda 27.10.2011 tarihli sözleşme ile iş karşılığı ödemelere ilişkin 25.04.2012 tarihli protokolün varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacıya verilen toplam 247.242,00 TL tutarlı iki adet çek tutarı bedelin davacıya ödenmesi konusundadır.Davacı vekili, dosyaya sunulan 26.11.2013 havale tarihli dilekçesinde çekleri aldığını kabul etmiş, 27.06.2013 tarihli ön inceleme duruşmasındaki imzalı beyanında da (....) ve (...) nolu tahsilat makbuzu ile iki adet çekin tahsil edildiğini, ancak bu çeklerin dava konusu alacağa ilişkin olmadığını iddia etmiştir. Davalı ise aynı celsedeki imzalı beyanında iki adet çekle toplam 247.242,00 TL ödemenin dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki mobilya yapımı işi dışında başkaca herhangi bir hukuki ilişki olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davalı bu savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle itibar edilemeyeceği kabul edilmiş ise de çeklerin davacıya verildiği ve ödendiği sabit olduğuna göre başka ilişki uyarınca verildiğini ispat külfeti davacıda olduğu gibi davacının yine aynı duruşmadaki diğer imzalı beyanında, 247.242,00 TL çek verildiğini, bankaya ciro ederek tahsil ettiğini, ancak tahsil sırasında yanında duran davalı şirketin yetkilisi S..B..'e iade ettiğini açıklaması karşısında çeklerin davacı tarafından tahsil edildiği anlaşılmakla ödemenin davalıya iadesini ispat külfetinin de davacıda olduğu ortadadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, davacının tahsil ettiği çeklerin bedelini davalıya iade ettiğine ilişkin kanıtlarını incelemek, delilleri arasında açıkça “yemin” deliline de dayandığı gözetilerek yemin teklif etmek hakkı da hatırlatılmak suretiyle sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.