Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2312 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3605 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davalı tarafından yapılan icra takibi üzerine davacının banka hesabından haczedilerek icra dosyasına ödenmiş olan 53.953,35 TL'nin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davalı yüklenici tarafından 29.08.2013 tarihinde "inşaat tesisat ve fayans, demir sıva, boya, su tesisatları, moloz atma" açıklaması ile düzenlenen 120.000,00 TL bedelli fatura dayanak gösterilerek davacı iş sahibi aleyhine .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/4114 sayılı takip dosyası ile ilâmsız icra takibi yapılmış, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu iş sahibinin ...'ndeki hesabında bulunan 53.953,35 TL üzerine haciz konularak bu miktar icra dosyasına ödenmiştir. İş sahibi tarafından açılan temyize konu davada; "faturaya ilişkin davacının herhangi bir borcu bulunmadığı" ve yüklenici tarafından yapılan icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebligatın usulsüzlüğünden dolayı şikayet yoluna başvurulduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin şikayetin kabulüne karar verdiği belirtilerek, usulsüz tebligata dayanarak kesinleşen icra dosyasına iş sahibinin hesabında haczedilerek ödenmiş olan 53.953,35 TL'nin davalıdan tahsili istenmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin usulüne uygun fatura kestiğini, bu faturanın davacı tarafından imzalandığını, imzaya itiraz olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Yanlar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı iş sahibi, dava dilekçesinde faturaya ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürmüştür. İcra takibine dayanak olan 29.08.2013 tarihli faturanın altında "Teslim aldım. ..." yazısı ile imza yer almaktadır. Davalı yüklenici vekili yargılama sırasında faturanın davacı tarafından imzalandığını beyan etmiş, temyiz dilekçesinde de, faturada bulunan imzanın davacının eki ürünü olduğunu, davacının yükleniciye borcu olduğunu bu şekilde kabul ettiğini ileri sürmüştür. Mahkemece fatura altında yer alan yazı ve imza yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece öncelikle davacıya isticvap çağrı kağıdı (HMK m.169) gönderilmesi gerekir. İsticvap, 6100 sayılı HMK'nın 169 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, mahkeme kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan birini davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında dinleyebilir. İsticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan belli bir vakıa hakkında mahkeme tarafından dinlenmesi anlamına gelmekte olup, davanın aydınlatılmasına katkıda bulunan bir usul işlemidir. İsticvap, bizzat taraf davet edilmek suretiyle yapılır ve usulüne uygun davetiyeye rağmen taraf isticvap için mahkemeye gelmezse isticvap edilen vakıa ikrar edilmiş sayılır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, mahkemece davalı yüklenici tarafından icra takibine dayanak olarak gösterilen fatura altındaki yazı ve imza incelenip değerlendirilmeksizin, davacı bu konuda isticvap edilip diyecekleri tesbit edilip değerlendirilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.Mahkemece yapılması gereken iş, davacının isticvap hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak davet edilerek fatura altındaki yazı ve imza hakkındaki diyeceklerinin tesbit edilmesi, akdî ilişki konusunda beyanın alınarak akdî ilişkiyi inkâr edip etmediğinin, akdî ilişkinin inkâr edilmemesi halinde faturaya ilişkin borcu olmadığını beyan ettiğinden buna yönelik delillerinin istenilmesi ve sonucuna göre taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığı da dikkate alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yarararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.