Mahkemesi :Ticaret MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:Asıl dava, eser sözleşmesi uyarınca iş bedelinden kalan alacak ile sözleşme dışı fazla imalât bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, karşı davasında, eksik ve ayıplı imalâttan kaynaklanan zarar ile gecikme zararının, fazla ödemeden kaynaklanan KDV alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davalı ve karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Taraflar arasında düzenlenen 04.08.2006 tarihli sözleşmenin “geçici ve kesin iş kabulü” başlıklı 11. maddesinde işin bir protokolle kabulünün yapılacağı, 14. maddesinde ise evler için 2 yıl garanti verildiği belirtilmiş, 08.04.2008 tarihinde imzalanan sözleşmede ise tüm inşaatların 2 yıl süreyle garantili olduğu, garantinin iskan alınmasından itibaren başlayacağı kabul edilmiştir. Dosyaya giren binalara ilişkin yapı kullanma izin belgelerinden binaların iskanlarının 31.10.2008 tarihinde alındığı anlaşılmıştır. Gerek davalı ve karşı davacı tarafından yaptırılan tespitlerde gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, inşaatlarda eksik ve ayıpların varlığı saptanmıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesiyle alınan 10.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacının yükümlülüğünde bulunan inşaatların tümünde bulunan ayıp ve eksiklerin giderilmesi için 180.000,00 TL (72 blok X 2.500,00 TL hesabıyla) saptanmış, bunun karşılığının 91.287,15 euro olduğu belirtilmiştir. Kararda, davalı uhdesinde kalan 18 blok için eksik ve ayıp bedeline hükmedilmiştir. Ne var ki davacı satmış olduğu blokları eksik ve ayıplı haliyle, kısaca uğranılan değer kaybıyla ve eksik bedelle satmıştır. Oysa yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için sözleşmeye ve fen-sanat kurallarına uygun olarak edimini yerine getirmesi gerektiği gibi ayrıca sözleşmede garanti süresinin de bulunduğu ve henüz süresinin geçmediği gözetildiği yüklenicinin eksik ve ayıplardan sorumlu olduğu, satılmış olan bloklar için de eksik ve kusur imalât bedelinin istenebileceği kabul edilmelidir. O halde mahkemece yapılması gereken iş; davacının temlik aldığı %25 pay dışında kalan eksik ve ayıplı imalât bedelinin bilirkişi raporundan saptanan miktar esas alınarak hüküm altına alınmasından ibarettir. Bu husus üzerinde durulmadan ve hukuki değerlendirmede hataya düşülerek karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş, hükmün bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.