.Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekiller.... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı davasında dava dışı. davalıya yaptığı imalât nedeniyle 895.599,32 TL alacağı olduğunu,bu alacağı 04.12.2012 tarihinde düzenlenen sözleşme ile temlik aldıklarını, dava dışı .. davalı ile aralarında düzenlenen sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini belirterek bu alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı savunmasında temlik verenin alacaklarına yönelik olarak temliknameden önce gönderilen haciz ihbarnamelerinin bulunduğunu, bunların tutarlarının davada talep edilenden daha fazla olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece bilirkişi raporu da esas alınarak dava dışı . yaptığı imalâtlarda bulunan ayıplı ifalar ile ilgili olarak davalının 92.070,49 TL harcama yaptığı, bu harcamaların yüklenici alacağından mahsubu gerektiği, bunların mahsubundan sonra davalı defterlerine göre dava dı. 255.358,73 TL alacağı bulunduğu gerekçesi ile davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından dava dış. aleyhine takipler yapıldığı, bunlar nedeniyle davalıya İİK 89. maddesine göre ihbarnameleri gönderildiği, yine dava dışı. Şti.'nin aleyhine İstanbul . dosyasında yapılan takip sırasında davalıya haciz ihbarnamesi gönderildiği,davacı tarafından.Hukuk Mahkemesi 2013/37 Esas sayılı dosyada icra dosyasına yatırılan para yönünden istihkak iddiası ile dava açıldığı bu davanın 23.10.2013 tarihinde kabulüne karar verildiği anlaşılmakta ise de kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır..6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 183 ve devamı maddeleri gereğince; Kanun veya sözleşme ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça, borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı,alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir. T.B.K.'nun 188. maddesinde de, borçlunun temlik edene karşı sahip olduğu def'ileri, temellük edene karşı da ileri sürebileceği belirtilmekle alacağın, temlik sırasındaki durumu ile yeni alacaklıya geçeceği ifade edilmektedir. Temlikin varlığı halinde temlike konu olan alacağın temlik tarihi itibariyle varlığının araştırılması zorunludur. Bu genel kurallara göre temlik nedeniyle alacağın saptanabilmesi için davalının dava dışı .borçları nedeniyle İİK'nın 89. maddesi kapsamında yaptığı ödemelerin olup olmadığı ile.sayılı dosyasında verilen karara göre varsa davacı tarafından tahsil edilmiş alacağın bulunup bulunmadığının saptanması, bunların dışında davalı defterlerinde dava dışı . kesilen teminatlar nedeniyle kayıtlı olan alacağı varsa bunlarında ancak davalı ile dava dışı . arasındaki sözleşmenin 27/A maddesinde belirlenen teminatın iadesi koşullarının gerçekleşmesi halinde iade edilebileceğinden bu koşulların araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar incelenmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.