Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davalı iş sahibinden tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; görevsizlik nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde istem halinde dosyanın görevli Bursa Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun'un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun'un "amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemelidir" denildikten sonra, tanımlar bahsini düzenleyen 3. maddesinin (ı) "Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", (k) "tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" (l) bendinde ise, "Tüketici işlemini" tanımlarken ise, "mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" ifade eder denilmiştir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde ve yukarıda tanımları verilen sözleşme ve hukuki işlemin olması gerekir. Yani tüketici mahkemesinin görevi belirlenirken sözleşmenin niteliğine ve tarafların sıfatına bakılması gerekmektedir. Her ne kadar, eser sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım ihtilâflar bu Kanun ile tüketici mahkemelerinin görev alanına alınmış ise de, taraflar arasındaki akdî ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanıyor olması salt bu sebeple genel mahkemelerin görevini ortadan kaldırmaz. Zira, tüketici mahkemesinin görevli olabilmesi için sözleşmenin taraflarından birisinin nihai tüketici konumunda olması gerekmektedir. ./..s.2... Somut uyuşmazlıkta ise; davacı, 12.02.2014 tarihinde davalı ile yapmış olduğu sözleşme uyarınca proje ve eklerinin çizilmesi nedeniyle ödenmesi gereken 700.000,00 TL ile işyerinin kiraya verilmesi nedeniyle kendisine ödenmesi gereken 200.00,00 TL'nin ödenmediğini ileri sürerek bu alacaklarının tahsilini istemiştir. Dosya kapsamı ve ileri sürülen iddialara göre, davalı iş sahibinin yaptırmayı öngördüğü daire ve dükkanlar dikkate alındığında, ayrıca bu işten elde edeceği rant gözetildiğinde davalının amacının salt kullanma olduğundan sözedilemez. Davalının amacının salt kişisel amaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, bu itibarla davalı iş sahibinin 6502 sayılı Kanun'un az yukarıda bahsedilen 3/k maddesinde tarif edilen nihai tüketici konumunda olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, sözleşmeye konu işin niteliği de gözetildiğinde bu işin, bir tüketici işlemi olmadığı açıktır. Bu durum karşısında, mahkemece, gerekli araştırmayı yapıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, bu sebeple tüketici mahkemesinin görevli olduğu düşüncesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafından temyiz olunan kararın BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.