Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1649 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1028 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Sulh Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı ... vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, davalı yüklenici şirketin dava dışı E Blok yönetimiyle yapmış olduğu eser sözleşmesinin ifası sırasında davacının dairesinde oluşan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davalı site yönetimi hakkındaki davanın esastan reddine, diğer davalı şirket yönünden ise kabulüne dair kararı davacı ile davalı şirket vekillerince temyiz edilmiştir.Dava, ... tarihinde önce Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılmış, bu mahkemece davanın Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklandığı, bu sebeple 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava dosyasının gönderildiği sulh hukuk mahkemesincede işin esasına girilerek, davalı site yönetiminin zararın meydana gelmesinde kusuru olmadığı gerekçesiyle bu davalı hakkındaki davanın reddine, diğer davalı yüklenici şirket hakkındaki davanın ise kabulüne karar verilmiştir.Açılmış olan bir davada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanabilmesi için;1-Dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulması ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmesi,2-Dava konusu taşınmaz tek parsel üzerinde olmakla beraber şayet kat irtifakı kurulmuşsa, inşaatın fiilen tamamlanmış ve en az 2/3 ünün fiilen kullanılıyor olması (634 sayılı Kanun m.17),3-Birden fazla parsel üzerinde kurulmuş olan sitelerde ise, yukarda belirtilen şartların yanında toplu yapı yönetimine geçilmiş olması,4-Uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanması,5-Davanın taraflarının kat maliki, yönetim yada kira, sükna v.b. hakkı dayanarak taşınmazı kullananın olması gerekmektedir.Somut olayda ise; uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Kanunu'nundan kaynaklanmamakta olup, davacı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil hükümlerine göre davalı site yönetimi ile yüklenici şirketten uğradığı zararının tahsilini istemektedir. Bu nedenle mahkemenin, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca görevli olduğunu kabul etmesi isabetli değildir. Öte yandan, dava tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı HMK'nın 2/1. maddesinde ise, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme olmadıkça asliye hukuk mahkemesi olacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durum karşısında mahkemece, görev yönünden dava dilekçesinin reddi ile kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içersinde dilekçeyle başvurulması halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkesine gönderilmesine karar vermek gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ...'ne geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.