Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1593 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2936 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili Avukat ... geldi. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili ile ihbar olunan gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı-birleşen dosya davalısı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, iş sahibi tarafından eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle uğranılan zararların tahsili istemiyle açılmış, birleşen davada ise yüklenici bakiye iş bedelinin ödenmediğinden bahisle başlatılan takibe iş sahibi tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptâlini istemiş, mahkemece asıl davanın 104.191,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, birleşen davada ise, 15.019,34 TL üzerinden itirazın iptâline dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının ile reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmakta olup, imzalandığı, 30.04.2008 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK'nın 355 ve devamı maddelerinde öngörülen düzenlemeler uygulanmalıdır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. İş sahibi tarafından açılan asıl davada, ayıptan kaynaklanan zararlar kapsamında ayıpların giderilme bedeli talep edilmiş, bunun yanında, kira kaybının da oluştuğu ileri sürülmüş ve mahkemece bu kalem istek de kabul edilerek, aylık 6.000,00 TL üzerinden kira kaybı hesaplanarak kusur oranı gözetilerek hüküm kurulmuştur. Davanın dayanağı mülga 818 sayılı BK'nın 360. maddesidir. Eser sözleşmelerinde eserin kusurlu olması halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen maddede, ayıpların önemsiz olması halinde, ayıbın giderilme bedeli yanında ayıp nedeniyle uğranılan zarar ve ziyan isteyebileceği düzenlemesi bulunmaktadır (BK'nın 360/II). Benzer düzenleme 6098 sayılı TBK'nın 475. maddesinde de düzenlenmiş ve madde gerekçesinde de metinde düzeltme ve arılaştırma dışında, hüküm değişikliği olmadığı belirtilmiştir. Ne var ki, zararın somut olarak kanıtlanması da gerekmektedir. TMK'nın 6. maddesi uyarınca aksine bir hüküm bulunmadığından davacı iş sahibinin ayıp nedeniyle kira kaybı oluştuğunu kanıtlaması zorunludur. Davacı vekili kira kaybı oluştuğunu ileri sürmüşse de, bu hususa ilişkin iddiasını kanıtlayamamıştır. Somut olayda okul binası olarak kullanılan yerde kira kaybının oluştuğu veya bu nedenle kira bedeli ödendiği somut delillerle kanıtlanmadığından bilirkişi raporunun afaki hesabıyla bağlı kalınarak istemin kabulü doğru olmamıştır. Bu nedenle işsahibinin kira kaybı isteminin tümüyle reddi gerekmektedir.3-Davacı yan, dava dilekçesinde reeskont faizi istemiştir. 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesi ve TTK'nın 12. maddesi uyarınca tarafların tacir olması ve işin de niteliği de gözetildiğinde reeskont faizi isteyebileceğinden yasal faize hükmedilmesi de doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısı yararına, 3. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-birleşen dosya davacısında alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-birleşen dosya davalısına verilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı-birleşen dosya davacısı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.