Mahkemesi :.....Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında akdedilen 12.01.2012 tarihli sözleşme ile davacı, .... .mahallesinde tapunun 137 ada 07 parsel numarasında kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerine otel binasının plan ve projesine uygun olarak 1.274.364,00 TL bedel karşılığında yapılmasını üstlenmiştir. Davacı dava dilekçesinde, sözleşmede kararlaştırılan iş bedelinden yapılan ödemeler düşüldükten sonra bakiye 202.064,00 TL'nin tahsilini istemiş, davalı bakiye borcunun bulunmadığını, inşaatın kendi çabaları ile tamamlandığını, davacının üzerine düşen yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini savunmuştur. Yargılama sırasında bilirkişi kurulundan asıl ve itirazları değerlendirmek üzere ek rapor alınmış, bilirkişilerin taraf defterleri üzerinde inceleme yaparak davacının sözleşme kapsamında kalan işler ile sözleşme kapsamı dışında kalan işler için davacı tarafından düzenlenen fatura toplamından ödeme olarak kabul edilebilecek miktarlar düşülerek işin kesin hesabını çıkardığı görülmüştür. Mahkeme yaptığı yargılama sonunda, davalının ödendiğini iddia ettiği 1.487.450,00 TL'den, belgeli ödeme olarak kabul edilen 1.196.950,00 TL düşüldüğünde kalan 290.500,00 TL'nin davacının talep ettiği miktardan fazla olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, davacı yüklenici dava ve aşamalardaki dilekçelerinde açıkça davadaki talebinin sözleşme kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, ...sözleşme kapsamı dışında fazladan yaptığı işlerle ilgili dava ve talep hakkını saklı tuttuğunu beyan etmiştir. Mahkemece yargılama kapsamında davacının bu talebi gözetilerek sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedelinin belirlenmesi ve bu işlere karşılık yapılan ve kanıtlanabilen ödeme tutarının da kesin olarak saptanıp mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerekirken, davalının iddia ettiği ödeme tutarından davada kanıtlanabilen ödeme tutarı arasındaki farkın davacının talebinin üzerinde olduğu gerekçesiyle davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır.6098 sayılı TBK'nın 117/1. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceğinden, temerrüt ihtarı ile tanınan ödeme süresinin sonunda veya aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca borcun ifa edileceği gün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmişse o tarihte oluşur. Aksi takdirde temerrüdün dava tarihinde oluştuğu kabul edilir. Somut olayda, kesin vade bulunmadığı gibi, davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine gönderilen bir ihtar da bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar sözleşmede kararlaştırılan işin teslim edilmesi gereken tarih temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş ise de bu tarih, borcun muaccel olduğu tarih olup temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi ve faiz başlangıcına esas tutulması doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.