Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli karşılığı verilen çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında imzalandığı tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen "eser sözleşmesi" ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili, müvekkilinin hayvancılık üzerinde süt sağım makinası üretimi yaptığını, davalının ise, 100 adet vakum gövdesini yapım işini üstlendiğini, bu gövdenin üretimi için maça sandığı denilen kalıbın davalıya teslim edildiğini, ne var ki, 78. döküme gelindiğinde davalının maça sandığı kalıbını çatlattığını ve bundan sonraki üretimlerin büyük ve hatalı yapıldığını, yine vakum gövdesi içerisinde bulunan rotor mili ve kapakların monte edilip çalıştırılamadığını, davalı tarafa hatalı üretilen 22 adet ürün karşılığı 3.361,00 TL'lik çek verildiğini, davalının ürünleri düzeltmediği gibi, çeki de iade etmediğini, bu sebeplerle 02.02.21013 keşide tarihli ve 3.361.00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayrıca TBK'nın 223. maddesi uyarınca uygun süre içerisinde ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayıplı üretim ve mal teslimi yönündeki iddiaların kabul edilemeyeceğini, her iki tarafın tacir olup, yazılı olarak bildirim de bulunulmadığını, çekin kayıtsız şartsız bir ödeme aracı olup, dava dilekçesinde ayıplı mal teslim edildiği yönünde yazılı bir belge de bulunmadığı savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu olan 02.02.2013 gün ve 3.361,00 TL tutarındaki çekin iş bedeli karşılığı verildiği, 22 adet vakum gövdesi üzerinde makine mühendisi bilirkişi vasıtasıyla yapılan tespit sonucu, hatalı üretildiğinin anlaşıldığı, bu hali ile kullanılamayacağından bahisle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen "eser sözleşmesi" tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin kurulması ile birlikte yüklenici, eseri imal etme, iş sahibi ise ücret ödeme borcu altına girmektedir. Taraflar aksini kararlaştırmadıkları sürece yüklenici işin tesliminde ücrete hak kazanacaktır. Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu'nun 474/I. maddesinde açık ayıplar yönünden iş sahibinin eserin tesliminden sonra eseri muayene edip ayıpları uygun bir süre içerisinde yükleniciye bildirmek yükümlülüğü getirilmiştir. Aksi halde, yani iş sahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse eseri kabul etmiş sayılır. (TBK.nın 477/2). Gizli ayıplar yönünden ise, iş sahibi, gecikmeksinin yükleniciye bildirmek zorundadır. Bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır. (TBK. 477/3).Somut olayda da; davacı yanın ürünlerin ayıplı üretildiği iddiasına karşın, davalı tarafın süresinde ayıp ihbarı bulunulmadığı savunmasında bulunmuş, mahkemece bu savunma üzerinde durulmamıştır. Bu durumda,mahkemece davacının bu konuya ilişkin tanık da dahil tüm delilleri ve davalının da mukabil delilleri toplanmalı, ayıbın niteliği saptanmalı, eser sözleşmesi hükümlerine göre süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hükme varılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.