Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1303 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5502 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ticaret MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Uyuşmazlık, tekstil ürünlerinin yıkama ve boyama işlemlerine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davada ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve en az %20 oranında icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş; mahkemece davanın kabulüne, davalının İcra Müdürlüğü'nün 2013/ Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptâli ile takibin 8.291,34 TL üzerinden devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatının reddine karar verilmiş, karar, davacı .. Tekstil San.ve Tic.A.Ş. ile dava konusunu kısmî olarak temlik alan .. Sigorta A.Ş. vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve temlik alan davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacı alacaklı .. Tekstil San.ve Tic.A.Ş. tarafından davalı borçlu .. Tekstil Tic.ve San. Ltd. Şti. hakkında 15.01.2013 tarihinde İcra Müdürlüğü'nün 2013/ Esas sayılı dosyasıyla girişilen icra takibinde 8.291,34 TL asıl alacak ve 273,51 TL işlemiş faizden oluşan toplam 8.564,85 TL alacağın tahsili istenmiş, davalı borçlunun itirazı ile takip durmuştur. Eldeki dava, 19.03.2013 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 8.291,34 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptâli ve takibin devamı istemiyle açılmıştır. Dava tarihinden sonra 15.05.2013 tarihinde davacı sigortalı ile sigorta şirketi .. Sigorta A.Ş. arasında “ibraname ve temlikname” düzenlenmiş, bu belgede kredi sigortası sözleşmesi kapsamında meydana gelen olay sonucunda uğranılan zararlar nedeniyle sigorta şirketi tarafından davacıya 7.854,45 TL tazminat ödeneceği belirtilerek üçüncü şahıslara karşı olan talep ve dava haklarının ödenecek tazminat tutarı kadar kısmı davacı sigortalı tarafından sigorta şirketine temlik edilmiş, temliknamede belirtilen tutarda 17.07.2013 tarihli dekontla sigorta şirketi tarafından davacıya ödenmiştir.Temlik ve ödeme tarihlerinden sonra sigorta şirketi tarafından mahkemeye 26.12.2013 havale tarihli dilekçe verilerek TTK'nın 1472. maddesi uyarınca takip konusu alacağın 7.462,22 TL'lik kısmı ve fer'ileri bakımından davaya temlik alan sıfatıyla kendileri tarafından devam edileceği bildirilmiş, mahkemece 27.12.2013 tarihli ara kararla sigorta şirketinin talebi usul hukukunda mecburi dava arkadaşlığı dışında dosyaya davacı ve davalı ithalinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Mahkemenin kabulünün aksine, 6100 sayılı HMK'nın 125/2. maddesinde “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder”, TTK'nın 1472/1. maddesinde de “Sigortacı, sigorta tazminatı ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulura karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikâl eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Somut olayda dava konusunun halefiyet kuralına göre kısmî olarak devir ve temliki söz konusu olduğundan sigorta şirketinin davaya katılma talebinin yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca kabul edilerek, hükmün dava konusunun devir ve temlik edilen kısmı yönünden sigorta şirketi hakkında temlik dışında kalan kısım yönünden ise davacı şirket hakkında kurulması gerekirken yasaya uygun düşmeyen gerekçelerle sigorta şirketinin davaya katılma talebinin reddedilerek yazılı şekilde hükmün yalnızca davacı şirket hakkında kurulması ve karar başlığında sigorta şirketinin adına temlik alan davacı olarak yer verilmemesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın temlik alan davacı ... şirketi yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.